Kınalı Keklik
Sırma saçlım kara kaşlım meralım,
Benim gibi kanatları yaralım, Sar beni ikimiz murada erelim, Yok eşin benzerin kınalı keklik. Gezer avcıların tek tek peşinde, Çok şirindir henüz yirmi yaşında, Gül açmıştır düğmeleri döşünde, Kalbimde hançerin kınalı keklik. Bu güzellik sana Tanrıdan eser, Deli aşık seni bağrına basar, Seni alamayan kadere küser, Kalbimdedir yerin kınalı keklik. Sensizlik bu dünya ateşli rüya, Seninle murada ermektir gaye, Yeterki sen söyle seviyom diye, Bir başkadır yerin kınalı keklik. Düşünsene Şirin ile Ferhat’ı, Yaktı beni kara sevdadır adı, Kalmasın gözümde dünya muradı, Sevdan bende derin kınalı keklik. Kalbim sevdan ile hep dolup taşar, Türlü hayallerden hayale koşar, Eksilmez ateşim başımdan aşar, Umutsuzdur yarın kınalı keklik. Güzelliği dile destan kekliğin, Beni hasta eder keklik yokluğun, Kimdedir bilinmez senin aklığın, Veysel der çok şirin kınalı keklik. |