9
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1722
Okunma
Dudaklarım bâkire, Hazreti Meryem gibi
Şarab gibi dudaklar, değmemiştir dudağa
Kalbi vurdum aklıma, ateşten bir gem gibi
Hep girebilmek için, aşk denen yanardağa
Aşk! deyince titriyor, bir ağaç gibi ruhum
Ya bir çiçek açmadan, kurursa aşk fidesi!
Bir zakkum ağacıysa, attığın kara tohum!
Dokunur, kaldıramaz, bu aşkımın midesi
Aşkına âmâdeyim; lâkin hiç üzme beni!
Elîm firâk istemem, varken sana iştiyâk
O kalbin durur iken, aklınla çözme beni!
Çekip gitmeden önce, beni diri diri yak
Kırma! nazik kalbimi; ağlar çocuklar gibi
Islanmasın bir daha, kupkuru yanaklarım
Düşmesin gözyaşlarım! yere boncuklar gibi
Islanmasın bir daha, çatlamış dudaklarım
Kalbimi ağlatırsan! gece ağlar simsiyah
Sabah güneş kurutur, akan gözyaşlarını
Gök gürültüsü olur, çektiğim her derin âh
Bulutlar çatar sana, öfkeyle kaşlarını
Aşk çölünde kayboldum, dolaşırım âvâre
Kutup Yıldızı gibi, göster bana yönümü
Koyma sevgilim beni, arkanda hep biçâre
Senin ile tanışmak, ömrümün gündönümü
Soner Çağatay 02:04 / 8 Nisan 2011/ Wuppertal
5.0
100% (11)