HÜVE Mİ?


Lokman sürse merhemini aşk yarasına deva mı?
Beni bu derde salan yar! çaremi vermez reva mı?

Ey bad-ı saba yarimden bihaber geçip gidersin
Beni uzlete satan yar! aşktan mirasım ceva mı?

Yer gök duydu efkarımı o sultan duymazdan gelir
Beni kuru çöl eden yar! bu arzularım heva mı?

Kaç seher vakti bekledim gülistanda gonca gülü
Beni uykumdan bölen yar! yürek etlerim şiva mı?

İçimde biri var na-dan günü günü del’eyleyen
Beni mecnundan bilen yar! ENE’L Hak yahut siva mı?

Cercis’im desem değilim Mansur’um desem değilim
Beni darından asan yar! aşk, kötü bir suç dava mı?

Sırlıses tutsan dilini, sırrı tutmaya er gerek
Beni aynada gören yar! gizli aşikar Hüve mi?

BİLAL TEKİN(SIRLISES)

SÖZLÜK

Hüve: O yani Allah
Na-dan:Cahil, bilmez, haddini bilmez
Ceva: Kokmuş su. Aşktan, gamdan veya tasadan dolayı kalbin yanması.
Heva:İstek. Nefsin isteği. Düşkünlük. Gelip geçici olan heves. Nefsin zararlı ve günah olan arzuları.
Siva: Başka, gayrı, diğer
Şiva: kebap
Cercis :(A.S.): (Circis) Taberi tarihine göre: İsâ Aleyhisselâmdan sonra gelmiş ve Filistinde yaşamış ve onun şeriatı ile amel etmiş olan bir peygamberdir. Yedi sene içersinde tebliğde bulunarak çok işkencelere maruz kalmış, müteaddid defalar öldürülmüş ve mu’cize ile dirilerek tekrar tebliğ vazifesine devam etmiştir. Kendisine düşmanlık eden kavim ateşle helâk edilmiştir. En sonunda yine Cercis Aleyhisselâm şehid edilmiştir
Hallac-ı Mansur: Asıl adı Hüseyin olan bu zat, tasavvuf mesleğinde meşhurdur. Manevi istiğrak hallerinde hissettiklerini, şeriata zâhiren zıd düşen ifadelerle söylediği için, Hicri 306 senesinde idam edilmiştir