BOŞLUK
Sanırım bu acının bir tarifi yok:
Sanki bir binanın tepesinden kendini atıp, O buz gibi betona savunmasızca çakılmış gibi. Sanki aceleyle geçerken yolun karşısına, Bakamadan etrafına bir araba çarparmış gibi. Biri tutmuştur ellerini sımsıkı bir şekilde, Sende inanmışsındır ya ona, hiç bırakmayacakmış gibi. Beklentiler... Ne kadar çok şey bekleriz şu hayattan değil mi ? Oysa beklediğimizin aksine çıkar ya hep tersi. Bu acıda tıpkı bu beklentiler gibi. Birde yarım kalmak var tabi... Gözlerinin onun gözlerine bir daha bakamayacağını bilerek yaşamak gibi. Anlamsızlık, hayatın anlamsızlığı... Bir gün bir şey olur ve hayat anlamını yitirebilir. İşte o an umurunda değildir hiçbir şey. Yaşamak, ölmek, gülümsemek. Sanki dünyadaki en önemli varlığını kaybetmişsin gibi. Tam da bu sırada yapmacıklık çıkar. Mutlu olduğunu zanneder herkes senin. Yüzündeki o gülümse inandırır herkesi bu yalana. Ama sadece bir yalandır bu. Gülümseyemezsin asla içten. Yaptığın bir tebessüm bile sahtedir o sırada. Hep bir şeyler eksiktir. Sol yanında hep bir boşluk olacaktır. Çektiğin acı, beklentilerin, umutların, yarım kalışın, hep bu eksiklikten kaynaklanır. Sadece kalbindeki eksiklik değildir bu. Tüm bedeninde, organlarında, hatta gözeneklerin de bile hissedersin o boşluğu. Asla yeri doldurulamaz, çok istersin yerini biri alsın ve bu acı bitsin. Ama o sol göğsünün altında bulunan ve bütün bedenine sözünü geçiren lanet şey izin vermez unutmana. Şanslıysan kısa zamanda diner bu acı. Ama unutamassan eğer onu, gerçekten yaşamanın anlamı yok senin için. Her şey eksik, her şey yarım ne kadar ne kadar tat alınabilir ki şu kısacık dünyada? O boşlukla yaşamaya mecbur kalırsın savunmasızca. Gece başını koyduğun anda yastığa ağlarsın. Ağlarsın ama gözünden akan tek bir damla yaş bile onun umrunda olmaz. Hayata karşı hep mağlupsundur. O senin olmadı ya, artık hiç birşey senin olmayacak gibi yaşarsın anlamsızca. Belki de anlamsız değildir herşey. Onun yüzünde gördüğün tek bir gülümseme senin hayatına anlam katar. Sen her gün ağlayıp acı çeksen bile; kendinin mutlu olmasını dileyeceğine, onun mutlu olmasını dilersin tanrıdan. Aşktır dünyadaki en büyük mutluluğu da mutsuzluğu da yaşatan. Seni hem gülüp hem ağlattıran. Onun sevgisidir senin hayatına anlam katan. Karşılıksız da olsa her zaman güzel şeydir sevmek, Ve sen acından ölsen bile onun bir yerlerde nefes alıyor olduğunu bilerek yüzünde oluşan o tebessümdür aşk... SELCAN TÜRE.. |