KUTLU DOĞUM
Binbir çeşit yaldızlı harflerle tarihe düşerken notu,
Sarnıçlardan sütunlar ayaklanacak harflerin çıktıkça ruhu. Alman Çeşmesi’nin önünde bir muamma dimdik duran bedenimde, Sorular artarda cirit atacak yorgun beynimde, Ben neredeyim? Alman Çeşmesi nerede? Kırık dökük bir sandal salınırken derin maviliklerde, Heyhat! Bedenim iltica etmiş ben içerisinde. Heybetli dalgalar hoyratça çarparken cemalime, Ya Rab! Bir kurtulayım, bedenim hizmetinde. Aheste aheste tırmanırken kız kulesine, Tüm esir ruhlar esaretten kurtulacak benimle, Kabaran bir gurur sahte şövalyeliğimle Birkaç merdiven basamağıyla başım değecek gökyüzüne. Kör bir dürbünle bakarken sahildeki kayalıklara, Yıllarca nasıl göremedin taş yığını tam karşında, Oysa bir kez tırmansaydın Galata’ya, Bakardın yanarak viraneye dönmüş taş yığınına. Üç beş cansız şairle mersiyeler dizerken Piyerloti’de, Yaşanmışlıklar, yaşanamayacaklar keşkelerde, Şair diller pişmanlık kusarken mezar taşlarına, Keşkesiz yaşanacak aşklar kutlu doğumlarda |
Heyhat! Bedenim iltica etmiş ben içerisinde.
Heybetli dalgalar hoyratça çarparken cemalime,
Ya Rab! Bir kurtulayım, bedenim hizmetinde.
beden ruh için ...ama ruh bedene tutsak olunca......
et toprak kemik taş yığını.ve .kan ekşimiş su...
güzeldi .....dost kalemi kutluyorum
selam ve saygılar