Adam dı Onlar
Çocukluğumda ölenler, ya hastalıklı idi, ya da yaşlı
Şimdi görüyorum ki, insanlar hep delikanlı hep siyah saçlı Henüz doyamadan gidiyorlar, eşine, çocuklarına ve yaşamına Görmeden ölüyorlar, gelinlerini, damatlarını, torunlarını Meğer ne kolaymış, aniden sessizce çekip gitmek Ne kolaymış, bir veda bile etmeden gözlerini kapayıp gitmek Bir bilseniz, geride kalan sevdiklerinizin halini Feryadı figan içinde nasıl çırpınıp duruyorlar Baba, anne, eş, kardeş, bacı ve çocukların çığlıkları Arşa yükselen, matemli imamın yanık sala sesi Tanısın tanımasın herkesi hüzün deryasında Gözyaşlarıyla boğuyor kendi kendini, (insan) Daha bugün gibi hatırlıyorum, rahmetli Rubil inanlıyı Ne hayalleri vardı, hayata dair, her şeyini bir bir anlatırdı Rahmetli o yorgun ve sessiz lisanıyla,çekip gitti senin gibi Ya sevgili dostum, Remzi tosuncuya ne demeli Seven, sevilen, doğayla bütünleşen mükemmel bir insandı o O kadar azimli, o kadar misafir perverdiki, (Yarabbi ben şahidim) Halka yapılan hizmeti, hakka hizmet olarak yapardı o Hiç yerinde duramaz, çalışkan örnek bir yiğitti o işte oda çekip gitti senin gibi. Ve peşinden, çiçeği burnunda biricik yeğenimin, Yavrusu Talha dursun, aileyi yasa boğdu, oda aniden çekip gitti Bir Pazar günü trafik kazasıyla geldi eceli, O hakka yürürken bizler hakikate şahit olduk Yorgun uykusuz ve İstanbul un hengâmeli gecesiyle buluştuk Buluştuk amma yinede bir azcık olsun Ne gideni geri getirebildik, ne matemi dağıtabildik Sadece biraz olsun, acıyı paylaşmak adına Dualarda sadece âmin diye bildik, işte bu kadar (kudretliyiz) o da gitti senin gibi. Ve çok geçmedi ki, çocukluk arkadaşım, nazım sarı Oda bir anda kalp krizi dolayısı ile hakka yürüdü Dertlerden, borçlardan, sıkıntılardan, hayatın bin bir Telaşesini körpecik omuzlara yıkarak gitti sessizce Ve şimdi, son giden yiğit adam, Tekin kardeşim sen! En son bir ahbabın iş yerinde melül melül bakan gözlerinle O yumuşak ipek gibi sözlerinle mütevazı halinle Soğuk bir günde, son yudumladığımız buharlı çaymış içtiğimiz Şu an hayalimde, edepli oturuşun, incitmeden konuşusun Ve yorgunum dediğin, cümleler kaldı aklımda Hakkım varsa helal olsun, ruhun şad mekânın cennet olsun Kim bilir bizler nasıl, geleceğiz gittiğin yere... Alaca ağlıyordu, sen giderken, gönüller hüzünlü Gözlerde yaş, dillerde tekbir, sesleriyle hakka yürüdün Seni her zaman fatihayla anacağız, Yüreğimizde her daim o sevecen halin, Gönlümüzde sevgin, yaşadığımız sürece baki kalacaktır Ne güzel bir(miras, isim) bıraktın sevdiklerine İyilikle anılmak ne güzel, Allah bu güzelliği Herkese nasip etmez biliyorsun. Dileğimiz razı olsun yaradan, En emine emanetsin… bizde bir gün geleceğiz, senin gittiğin yere belki senin gibi değil ama,birgün mutlaka geleceğiz senin gittiğin yere... Ailene ve sevdiklerine sabrı cemil mekânınız cennet olsun El fatiha. Nuh COMBA |