UÇMAĞA VARDIĞI GÜN
Bu gün yine dört nisan tarih iki bin on bir,
Başbuğun uçmağa vardığı gündür bu gün, Milletle kucaklaşıp Kastamonu’da son bir, Başbuğun uçmağa vardığı gündür bu gün, Seksen yıllık ömründe atlattı çok badire, Bir anlamda savaşı benzerdi o bedir’e, Şöyle bağdaş kurarak oturmadı sedire, Başbuğumun uçmağa vardığı gündür bu gün. Bin dokuz yüz kırk dörtte başlamıştı çilesi, Vatan mevzuu olunca olmazdı hiç hilesi, Hemen tebessüm eder, olmasa da gülesi, Başbuğumun uçmağa vardığı gündür bu gün. Ne tabutluk? Ne sürgün? Yıldıramadı onu, Bir tek dersi var onun, sadece bir tek konu, Bir dört Nisan akşamı çok hazin oldu sonu, Başbuğumun uçmağa vardığı gündür bu gün. Yaşadı altmış, yetmiş, ihtilali sekseni, Her zaman sabit durdu, hiç şaşmadı ekseni, Liderlerin içinde en düzgünü, ahseni, Başbuğumun uçmağa vardığı gündür bu gün. Ne tabutluk? Ne sürgün? Yıldıramadı onu, Bir tek dersi var onun, sadece bir tek konu, Bir 4 Nisan akşamı çok hazin oldu sonu, Başbuğumun uçmağa vardığı gündür bu gün. Oğuzsoylum her canlı er geç tadar ölümü, Görse bile yapmadı hiçbir bir kula zulüm’!ü, Yaratan verdi, aldı benim gonca gülümü, Başbuğumun uçmağa vardığı gündür bu gün. 04.04.2011 |