leylası çöllerde gezer..
yağmurlarla
döl verir sevda bu kadar yağma bu şehrin üstüne.. sevdası kara leylası çöllerde gezer bir divanesi var... bir bardak domates suyu gibi kızarır gözler.. öfkeli ve tutarsız.. yarınlar mı.. hiç bir yağmura bel bağlamaz sürgün tutkuları... kırılmışsa en ince yerinden.. süt gizliyorsa en karasını kirin bağrında.. akça sözler de sarı turalar da bozmaz kuralı.. gün karaya ermiştir soluksuz... yollarında gelincikler açar ve çıngıraklı bir yılan dolaşır dilsiz sen en arı olanı emeğin.. kutlu bir düş gibi bir med-cezir gibi çalkan deryanda... kırık bir tekne su aldı çoktan mevsim ayaza döndü ayaklarımda... mehtap uzaklaşırken dar/ı kapalı loş odalardan bir kirli el uzanır bir güle kan damlar sabahın kirli ışıklarından... sat ellerini yüreğini.. geriye kalan.. dişin ve tırnağın olsun yarı hun yarı ezilmiş çamurlu bir yürekle... 03/04/2011 ödemiş |