İnsandan bozma adamlık hibesi
İnsandan bozma adamlık hibesi
Kır dudaklarındaki suskunluk zincirlerini Söylemeden nasıl kendin olursun Suskunluğun cahilliğinden mi gelir yoksa Bir adında mı yok be insan benzeri O zaman seni bir hayvandan ayıran ne kadı geriye Nefes oluyorsun ama bir sebep yok Sadece yaşamak biliyorsun Sadece dişlerinin arasında yemek kırıntıları taşıyorsun Susayınca adımlar atıyorsun Doğru nedir bilmiyorsun Aslına bakarsan sen ne olduğunu sorgulamıyorsun İyiliği yararından anlıyorsun Yoksa beterin beteri var deyip yine susuyorsun Tıksırmadan günün geçmiyor Bir ayyaş gibi savruluyorsun Yaşadığın doğaya uyum sağladığını sanıyorsun Ama sen yanlış örneklerde avunuyorsun Sen suskunluğunu bir çınara benzetiyorsun Oysa çınarın heybetinde esen yele dik durmak vardır Bir ormana benzediğini düşünüp ürüyorsun Oysa orman bile güneşi görmek için aralıklar bırakır toprağında Sense tıka basa dolduruyorsun haneni Sen zamanını suya benzetip akıyorsun Oysaki onun berraklığını hiçe sayıyorsun Sakallarından sızan kirlilik değil dokunduğum Gözünden kaçan, gözünü kapattığın kirli oyunların Güneş olup yakıyorsun Aydınlıktan bihaber karanlık yaşıyorsun Ama sen hala bilmiyorsun Gülün dikenine küfürler yağdırıyorsun Oysa gül sevginin kırmızısıdır anlamıyorsun Baharı süsleyen papatyaların üstüne basmaktan zevk alıyorsun Aslında dört mevsim kışı yaşıyorsun Bir kadının sadece emeğinden yararlanıyorsun Canın sıkılınca da eline şiddeti alıyorsun İşte tamda o sırada özüne dönüyorsun Köşeye sıkışmış aciz bir hayvan gibi saldırıyorsun İnsan olduğunu düşünüp birde kendini adamdan sayıyorsun Yanılıyorsun be insan bozması Gün geçtikçe insanlıktan uzaklaşıyorsun Adamlığını arka durakta unutmuş ölüme yürüyorsun |