)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-134-)(-)(-)(
Keşke
Bahar fesli yetişende toprağa Şah dede alamet olmaya keşke Göz açıp dünyaya gelen bir çiçek Bahtından evvele solmaya keşke Dost dostundan yüzün tutmasın yana Zulüm eylemesin insan insana Oğulun dağını görmesin ana Ah çekip saçını yolmaya keşke Hiç kimi cimistan olmaya yarı Gözünde koymuya mehlet mirazı Bu çarhın gerdişi sedefli sazı Hicran havasıyla çalmaya keşe …………………………….. SOSGERTLİ AŞIK HİCRANİ-3- ………………………….. 1899-1978. Arpaçay’ın Sosgert (şimdiki adı Taşdere) köyünde doğdu. Asıl adı Mehmet Kasım Ülker’dir. Okula gitme olanağı bulamadığından okuma yazmayı askerde öğrendi. Gürcistan’ın Ağbaba bölgesinden göçen bir aileden gelmektedir. Osmanlı-Rus Harbi (1877-78) dönemi sonrasında Kars ve yöredeki birçok yerin Ruslara tazminat olarak verilmesiyle köyünden göçerek ailesiyle bir süre İran’da yaşadı. İşgalin kalkmasından sonra ise yeniden Sosgert’e döndü. Dedesi Aşık Hasan’dan gelen bir geleneğe bağlı olarak aşıklık ve şiirle küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı. Köylerine gelip giden aşıklar ve bazı yaşlı insanları dinleyerek kendini geliştirdi. Özellikle Aşık Şenlik (1850-1913) geleneğiyle yetişti. Bağlama çalmayı ise Azerbaycanlı Aşık Necip’ten öğrendi. Yaklaşık 70 aşık tarzı anlatısı olan Hicrani, yöredeki birçok aşığın yetişmesine de katkıda bulundu. Kendinden sonra birçok aşığın yetişmesine de katkıda bulunan Sosgertli Hicrani tarafından aktarılan hikayeler Erdoğan Altınkaynak tarafından »Aşık Mehmet Hicrani’nin Hikayeleri« (2008) adıyla yayınlandı.Sosgertli Hicrani köyünde öldü ve orada toprağa verildi.Ayrıca Ardanuçlu Hicrani (1855-1880) ve Bayburtlu Hicrani (1908-1970) adlı 2 aşık daha bulunmaktadır. KAYNAK:© BeKa Sitesi ________________________________________ )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-134-)(-)(-)( Ahir-i zaman da doğan bir adem Benim gibi bahtsız olmaya keşke Yaşayacak elbet gelmiştir madem Elemle,kahırla dolmaya keşke Hiç aşık olmasın canan bulupta Sevdiğin, canından aziz bilipte Bir güzel yüzünden Şeyda olupta Saçını başını yolmaya keşke Gecede gündüzde yarin arayıp Bir radar misali yolun tarayıp Sevdası yüzünden her gün eriyip Vaktinden önce de solmaya keşke Bilmedim aşkına derde deva ne Yürekte başında esen heva ne Biçere, avare, deli, divane Saçın,sakalını salmaya keşke Sevilsin sevsin ve daima gülsün Evi ve yuvası huzurla dolsun Onulmaz yaralar hep uzak olsun Ağlayıp gözyaşın silmeye keşke Vuslata erdirsin sevdiğin güzel Sürsün mutluluğun ebet ve ezel Ömrünce dalına düşmesin gazel Hüzün de ne imiş bilmeye keşke Lüzumsuz bülbülle şad olsun gülün Şakısın dalında Şeyda bülbülün Güzel nağmelerle inlesin telin Sazın dertli dertli çalmaya keşke Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
hani demiştin ya biz ne cümleler heba ediyoruz hece şiiri yazarken
duyduğumdan itibaren bunu düşünüyordum.
şirini heba ettiğin kelimeleri düşünerek okudum.
bilirsin keşke kelimesi yasaktır bize
ama şiire çok yakışmış tebrikler :)