dökeceksin
gölgesinde güneşin umutlarımız
taze ekmek kokusunda anılarımız zannettiğimiz sancılarımız dağların sırtında yaralı omuzlarımız üşüten sıcak avuçlarımız dimdik duran başımızın sönük bakışları birazdan yağmurlar inecek kıvrımlarınıza zahmet edip dökülecek eteklerine yıldızlar her korktuğunda cesaret sunacak sana bu bahar yaslandığın çınarın sıkı dostu olacak yadigarın düşünmeden salı vereceksin sırlarını içinde kalmayacak balçıktan evlerin zararlı alışkanlıklarını feda edeceksin dostlarına her baharın ardından kış kokarcasına dökeceksin bütün tutamadığın duygularını sen hasta bir yüreği bahara teslim ederken gelenler gitme planlarıyla oyalanırken bir sabah düşün/düşünde görüp uyanırken ağlayarak,boğularak öleceksin eylülün kollarında... yaz/mak gelip geçici |