BİRGÜN
Birgün
doyasıya okşayamadığım o ipek misali saçlarına karlar yağıpta, tutam tutam ellerine geldiğinde; ve o beni derinden yaralayan güzel gözlerinin feri kesilip, güldüğün zaman gülleri kıskandıran bakmaya doyamadığım gül yüzünde derinleşen çizgiler yüzünden aynalardan saklanacak titreyen ellerinle iki satir tazmaya çalışacaksın Lakin vakit çok geç olacak çünkü kalem susacak ozaman hislerin konuşacak o,ağır işitmeye başlayan kulaklarına vefasızlığını haykıracaklar bir aahh çekmek isteyeceksin belki köhnemiş yüreğinden taaa derinden derinden çığlıkların boğazında düğmlenip dilin bile dömeyecek o birzaman bülbüller gibi nameler dökülen işte o gün bugünü arayıp dert dökmek isteyeceksin ama yanında ben olmayacağım değirmen misali dönüp içine öğüneceksin ve tek tesellin hatıralar olacak onlarla avunacak onlarla yaşayacaksın her akşam oluşunda bin güneş batmış gibi karanlığa boğulacak ve yerinden fırlayacak kalbin yanacaksın ciğerinden denizleri içsende sönmeyecek,söndüremezsin ve olduğun yere yığılıp kalacaksın şimdiki vefasızlığına ozaman çok ağlayacaksın yaş bile akmayacak kurumuş göz pınarlarından artık gül kokmayacak o güzel teninde dimdik duracak bütün tüylerin bedeninde bir acı tebessüm dudaklarında,inleyip duracaksın ve seni hala sevdiğim için birgün kendinden utanacaksın o gün kendinden utanacaksın... ( kulubeci ) |