TOPRAK
Kayaydı taşa döndü, taş iken oldu toprak,
Hazanları bekledi, bağrına düştü yaprak, Üzerine düşeni kendinden parça saydı, Çürüttü ne bedenler, olmazdı yaşatmamak… Küçücük çocukların gömdüğü tohumları, Şefkatiyle besleyip, büyüttü umutları, Çatlayan dudağına damlayla geldi yağmur, Sindirerek içerken, ağlattı bulutları. Kimselere küsmedi, yıkmadı umutları, Emirlere amade, fışkıran nebatları, Birazcıcık sevgiyi, bulamadı kimseden, Kerpiçleri yıkanlar, doldurdu betonları. Milyonlarca canlıya analık yaptı her an, Bin bir türlü pisliği, kapattı geçti zaman, Kimi dünya yüzünde, kimisi alta girdi, Bencillikler bırakmaz, savaş bitmedi bir an… Kimisine yol oldu, yüce dağ başlarından, Setler çekti bazısı, kocaman taşlarından, Bazen üstten uçtular, derin kazdılar bazen, Bazen de ev yaptılar, keserek ağaçlardan… O ağaçların hepsi, toprağın yavrusuydu, Dağılmadan birleşmek onun tek arzusuydu, Bazen çılgın bir selin kapılıp ta önüne, Denizlere karışmak belki tek korkusuydu… Deniz de üstündeydi, doldurmuştu çukurlar, Milyonlarca canlıya ev oldu okyanuslar, Gök yüzünün mavisi, vurdu bütün yüzüne, Deniz mavisi diye renk çıkardı insanlar.. Toprak ana dır dedik, analık azca geldi, Kime kin bağladı da, kimleri perdeledi, Sonunda girilecek, hazırlanınca kabir, Girecek mezar bile, insanı ürpertmedi… 03.08.2007 Necati ŞİMŞEK Ankara |