Medeniyet dedik, zedeleştik!Dinleyin, dostlar, arkadaşlar, Hemen hükmetmeyin, sabır edin, Yıllarca içimize giren şu ön yargılar, Zanlar, yalanlar ve hala dökülen kanlar… Medeniyet diye güya garbı gösterdiler, Onu asırlarca insan kanıyla beslendiler, Zulmettiler, gizlendiler, peşkeş çektiler, Zulmü bugün medeniyetin abidesi yaptılar… İstemem ben medeniyet onların zül met, Kendileri beslensin, genlerinde ki hamaset, Değemesin mabedime, mahremime bu zillet, Kalmadı mı artık damarda akacak bir taze kan… Maraş niye kahraman, Antep neden gazi, Sütçü imam hani, gazeteci Tahsin nerede, Kara Fatmalar dışlandı kendi askerlerince, Batı medeniyeti morfini çektiler sessizce… Şarklı kalayım, aidiyetimi, hilkatimi bileyim, Yaratan’a köle olayım, medeniyeti neyleyim, Yıllarca uyduk, uyutulduk, sanki buharlaştık, Akide karışık, hilkat kırışık, kalb şirkle barışık… Neyleyim medeniyeti, benliğim kayboldukça, Din dışlandıkça, kızım saçılınca, oğlum kaçınca, Sınırda asker olsa ne yazar, her gün içeri sızınca, Milletim esir oldukça, gayri Müslim hür yaşadıkça… Kur’an mı, ne yazar, Onu anlayan birisi var mı? Hoca mı, bir zavallı mahkûm, hürriyeti kısıtlı, Dua mı, ne anlıyorsun, Arapçadan yoksunsun, Sadece âmin diyerek, biçare kafanı sallıyorsun… Ne oldu bizlere, mazi kayıp, atiden bihaberiz, Neden nihayeti bulunan bir hayata, hep biganeyiz, Makamın mı, paran mı, payen mi, senin kurtuluşun, Ne olur bir kez düşün, sende diyarı terk edip gideceksin Ruhun tenini, tenin kabri, kabir ise seni terk edecek, Sen, perişan, ahval harap, melekler o an sual edecekler, Sen, biçare, zavallısın, hilkatinden bihaber âdemi beşersin, Nefsin, sadece medeniyet, keyfiyet ve ön yargınla buluşacaksın… Mustafa CİLASUN |