ÇIRPINIŞÜrküyordu yalnız kalmaktan, çaresiz olmaktan Ve savaşmak istemiyordu artık yalanlardan kendine bile ait olmayan Sorgusuz günü geçmiyordu gecesi gündüzü yoktu Çok mu geldim hayat diye haykırdı birden Yüreğinde fırtınalar vardı eli ayağı soğuktu Oysaki ateş olur dert çekenin içinde aşktan sevgiden Gülümsemek bile gelmiyordu artık eski resimlere içinden Oturduğu yerden doğruldu ve verdi kararını Sonra diline bir şarkı takıldı Bitsin artık bu çile, bitsin artık yalnızlık Ben zaten doğarken de yalnızdım diye… Şimdi koskoca dünya yetmiyordu ona O da yetemiyordu koskoca dünyaya… Geride kalanları yoktu düştüğünden beri bataklığa Ürküyordu yalnız kalmaktan, çaresiz olmaktan Dost yoktu yanında Düşman çoktu.. Derinlerden daha derindeydi sanki yüreği Ulaşmak imkansızdı zaten bir elde uzanmadı Tam on beş yaşındaydı hayatı maffolduğun da Sevdim evlenecez diye kandırıldığında Şimdi sözde hayatının baharında Tam otuz yasında On beş yıldır çektiği ızdırabı kan oldu gözyaşında Bir gün bitecek demişti herkes o gün gelmedi Koskoca bir çamura saplanmıştı çırpında Daha da derine battı sonra Ve bir gün, her şeyi yitirdiğini anladığı gün Vazgeçti savaşmaktan Umursamıyordu artık etine değen elleri Sadece tiksiniyordu yalnız kalmaktan korktuğu insanlardan |
Sadece tiksiniyordu yalnız kalmaktan korktuğu insanlardan
çok cesaretli bir anlatım.ben son iki mısraya takıldım ve etkiledi beni.
umursamıyordu artık etine değern elleri.erkelerin anlamadığı tek nokta bu olsa gerek.bazen kadınların yerine koyduğum vakit kendimi,inan erkek olmaktan utanıyorum.eğer bu şiiri erkek yazmış olsa emin ol ete değen ellerini çok umursardı hatta yüzsüzklüğünden yıkamazdı.
kadının ruhuna sahip olmadıktan sonra sadece hayvanlaşırsın.
bu şiirin kahramanını kutluyorum.
bu şiiri yazana sayğı duyuyorum.
tam puan .