Son Vapur
bilirim baktığın kuşlar kadar özgür olmak istedin
bilirim o martılar gibi süzülmek istedin, veresiye sevdalarda ağladığın sokaklara inat her resminde gülmek istedin bakmak istedin gülerken aynaların yalnızlığına... kapıldığın her fırtınada yüzüne çarpan dalgalar kadar hırçın olmak istedin, yaralarına deniz suyu sürdün acısın diye.. ama ölmedin çocuk gülmesende hiç ölmedin... zaten gülecek ne kalmıştıki ... koyu karanlık acılara beyaz lekeler sürüyorsun sadece... koyusunda hayat vardı beyazında sen cocuk sen terkedilmiş bir sehrin geriye kalan son acı hatırasıydın... şimdi vazgeçme çoçuk cok uzakta bir kızın kalbinde büyümekte aşk, kuşlar ülkesinden gelecek özgürlük, yarım kalan mektub,bitmeyen sarkı ve ikinci bahar.. . ati’de veday-ı erken zamandır yaralarına sürülen eşşiz yanlızlık... bilirim koyu karanlık gecenin ardından, bilirim kapıldıgın fırtınanın ardından gelecektir 9 renkteki mutluluk... hadi çoçuk onsuz yaşayamamları bırak bırak ona gözyaşlarını vedası dolan yanlızlığınla aşkla yaşamaya geç kalmadan... hadi çoçuk son vapur kaçmadan... melik camcı kardeşime tüm iyi niyetlerimle... |
hadi çoçuk son vapur kaçmadan...'
Her zaman böyle şiirler okuyamıyoruz. Mahir yeğenimsin diye söylemiyorum gerçekten çok güzel...
Ama Mahir her aşk kaldıramaz seni/binemediğin o vapur işte hep geç kaldığın, iyi ki binmemişsin sen binseydin o vapur batardı!..
SEVİYORUM SENİ...