Bir Tarih CanlanıyorBir tarih canlanıyor gözümde perde perde Her bir karış, her bir yön, adım attığım yerde Esrarlı vadilerde, derin dehlizler gördüm Kucakladım geçmişi, varıp içine girdim. Kilit bahir kalesi boğaza durmuş selam İçinde taş güllesi, top tüfeği, vesselam… Geçmişi canlandıran kısa filim molası Çınlar kulaklarımda tarihin gür salası Nusret mayın gemisi büyüdü gözlerimde Abartı var sanmayın mülayim sözlerimde Denizin kilidiymiş Kilit bahir kalesi Boğuyor boğazımı bir hasretin halesi Mehmet’in kucağında yaralı bir anzak var Conk bayırı üstünde, dalgalanan sancak var Kanlı sırt, kanlı dere, al kırmızı tütüyor, Her karışta, her yerde Türk’ün nabzı atıyor Çimenli sırt, Havuzlar, Yahya Çavuş anıtı Emperyalist güçlere, Türklerin son yanıtı Toprakta saklı tarih gün yüzüne çıkıyor Her çıkan paslı mermi kalbime gam çakıyor Böyle büyük bir destan yazılmış mı tarihte? Türk’e daracık mezar kazılmış mı tarihte? Düşmanın topu varsa, senin imanın kavi Böyle kuvvetli iman, boğar çok başlı devi Tarihten can alarak, yaşadım tarihimi Kalbime santim santim, döşedim tarihimi Boğazı kucaklamış iki kara parçası Nakış nakış işlemiş, Yaradan’ın fırçası Böyle kutlu bir belde ancak Türk’e yaraşır Bu belde de can veren şehitliğe ulaşır Sözcükler kifayetsiz, kalemler yetim kaldı Ne söylesem az gelir, dilde hayretim kaldı… |
Sırtımda büyük bir emanet, insanlığın kalesi
Doğruldum şöyle yerden üstümde parça parça bedenler
Ayaklarım yanında yatıyor binlerce Mehmetler.
Çıkardım kalbimin üstünden kitabımı
Açtım sayfalarını okudum ayet ayet hayatımı
Buyurdu ki Rabbim ey insanlar şunu iyi dinleyin
Mallarınız canlarınız tüm sevdikleriniz cennet karşlığında satın alında
Kabul diyen sesle irkildi yer gök, bu sesler arasında gördüm kendimi birden.
Evet dedim bu benim, Rabbe koşmak zamanı
Yaşam dediğin elbet bir gaye bir amaç demek.
Siperin yanında bir küçük gelincik açmış
Göz göze geldik anda, gelincik gözyaşlarına bulanmış
Ağlama ey gelincik nedir senin derdin,
Boynu bükük kalan kim bu kadar hüzün nedir?
Şöyle açtı yapraklarını sardı parmaklarımı
Göz yaşları içindeydi sanki gelinciğin yaprakları
Dedi ey insanoğlu neden dolmasın gözlerim şimdi
Senin için vardım ben, sana güzellik timsali.
Gidiyorsun bak amacın belli artık
Rabbime selam söyle gelinciklerden hani.
Başımı kaldırdım ki gökte büyük bir yıldız
Göz kıpar bana öyle bekliyor seni diye.
Her sey sessiz bir dua dillerinde Allah var
Bir geçitteyim hey hay, ölüme koşuyorum aç kolları sar.