git burdan
Başlamak gibisin mürekkepli bir kalemle, beyaz bir kâğıda duyguları yazmaya…
Beyaz kâğıt benim beklide ve sen mürekkepli kalemim. SEN’İ yazıyorsun beyazıma; sevmeyi, sevilmeyi… Her şey olabilmeyi henüz bir şeyken öğretiyorsun bana… SEN varsın her satırında kaleminin ucuna sevdalı kâğıdımın; çünkü SEN’İ yazıyorsun bana, geç kalmalara mahkûm hayatıma… Sen olacaksın artık içtiğim her damla suda; atan damarım akan kanımda… SEN olacaksın bana armağan ettiğin BEN de ve ben farkında olmadan BANA âşık olacam aslında… NEDEN Mİ ‘SEN’ VARKEN ‘BEN’E ÂŞIK OLMAK? Çünkü BEN’im benden gitmem imkânsızken; SEN benden gitme ihtimali yüksek olansın! YA DA BİTMEK! BEN bitmeyecem kendimde var olduğum sürece ama Senin kaleminin mürekkebi ne kadar yeterli ki sevdanı yazmaya… YA DA YİTİRMEK! Kalırsın belki bitmemek ve gitmemek üzere ama Bu sevdayı nasıl yüceltiriz zorluğu tatmayınca? Hem hangi kalem tükenmeden bitirebildi ki sevdasını ya da hangi sevda tüketmeye yetecek kadar harcadı ki mürekkebini??? EN İYİSİ… Sen SEN’İ yüreğime işle ve GİT BURDAN! BEN SEN’İ saklarım bir ömüre de; ötesine de… |