Sonbaharın rengi sinmişti sanki dört bir yana
Sarı bir elbise giyinmişti muhteşem doğa
Yapraklar altın sarısı bir renge boyanmıştı
Bir süre sonra kızıla dönüşecekti besbelli
Yolculuğun her anında bir başka güzellik
Her dönemeçte ayrı bir manzara
Her yanda ayrı bir görüntü
Uzayıp gidiyordu karşımızda
Sık sık arabayla duruyor nefes alıyor
Önümüzde şahane bir tablo gibi duran
Birbirinden güzel nefis manzarayı seyrediyorduk
Allah’ım yurdumuz ne kadar güzel diye düşündüm
Birazdan akşam oldu kızıla döndü güneş ufukta
Sahilinden geçtiğimiz köpük köpük deniz
Altın bir dantela gibi sarmıştı kıyıları
Denizle güneş adeta sevişiyor hissi veriyordu
Ufukta yavaş yavaş kayboluyordu nazlı güneş
Devasa ağaçlar arasından deniz bir görünüp
Bir kayboluyordu muhteşem bir serap gibi
Güneşin ışınları dans ederken ılık sularda
Yakamozlar yıldızlar gibi parlıyordu denizde
Eğilip yıldızları toplamak geliyordu içimden
Martılar çığlık çığlığa neşe saçıyordu semada
Güneş gurupta batarken aman Allahım
Bu enfes manzaraya doyum olmuyordu
Antalyanın yolları büklüm büklümdü
Tıpkı insan hayatı gibi değilmi
Bazan taşlı topraklı engebeli
Bazan yokuşlu, bazan inişli
Kimi zaman dümdüzdü hayat yolculuğu
Derken bir restoranda yemek molası verdik
Antalyaya vardığımızda karanlık çökmüştü
Yemek yerken serik kasabası aklıma geldi
Bir şehit getirmiştik görevdeyken bu şehire
Allahım ne ağır bir görevdi bu
Mustafanın annesine babasına ne söyleyebilir
Nasıl avutabilirdik,ateş düşmüştü yuvalarına
Mustafa çok efendi,hayat dolu ağırbaşlı bir çocuktu
Terhisine üç gün kala kazayla vurulmuştu
Her çağırdığımda emret komtanım diye koşardı
Babası rüyasında görmüştü üç kez üstüste
Babacığım mezarımı neden derin kazmadın demişti
Antalya serik kasabasında törenle toprağa vermiştik
Onu rahmetle andık eşime anlattım yeniden
İnsan hayatı ne kadar acımasız bazı insanlara
Kimbilir belki de yaratan sonsuz hayat için
Almıştı onu genç yaşında koparmıştı hayattan
Ailesini ziyaret etmek acılarını tazelemek olurdu
Üç ihlas bir fatiha okuyup geçtik,antalyadan
Ruhun şad olsun ey şehit Mustafa
Bu dünyadan göçüp gittin sen murat almadan
Nihat Gülle
Şair ve yazar