ÖLÜMÜNE SEVDÂLI SEHERLERDİ...çatılmış bir kaş asılmış bir yüz öfkeyle kısılmış bir çift gözdü tüm hatırladığım seğiren bir şakak gibi istim üstünde öfkeli lâkin karaya çekilen köhne bir sandal yalnızlığında mavisi unutulmuş suları özler gibi sus pus azabı bereketinden çok ölümüne sevdâlı seherlerdi sağnaklığın bundandı sırılsıklamlığım ... cana kasteden çığın çığlığıydı zulümdü ayrılığın boğazımda mosmor urgan iziydi tekmeleyip savurduğun sehpa idi sevdâlığım ... bire yüz verirdi elbet sürmesini bilseydi ellerin hasadından acizdin olgun başakların basireti bağlanmış toprakların yalan harmanların efendisiydin sen sebebiydin çoraklığımın ve buydu benim inatla anlamaya yanaşmadığım .. bir türlü derdest edemediğim bölük pörçük takvimler sahici aslında yalan olan benim yalanın ta kendisiyim bundandır panzehiri yitik zehir acılığım bir mezarlık şarkısıydım belki de selvilerin serin ıslığında yazılmamış duyulmamış ve terkibi imkânsız bir makamdı ağıtlığım ... bir kaç yarım mısra bir kaç acı sitem buruk bir tebessüm dünden kalan senden kalan işte bundan ibaret tüm hatırladığım... ceyda görk 16 mart 2011 |
güzel bir çalışma