0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2469
Okunma

Hani; fırtınalar sonrası yağmurların ardından
karanlık gecelerden sonra ilk bahar sabahında
bütün ihtişamıyla güneşin düştüğü yerde neşvünema bulan
Çeşmeler çaylar ırmaklar gibi
çağlayan gönüllerin girdabından fışkıran o asi duygulara inat
Sade ve sessiz
sıcak ve yumuşak
tül tül perdelenmiş
Sevecen vasi ruhlara sır sır açılan
Sevginin başladığı yerde bitiveren
sen
Gözlerimde tüttün
Buğulu aynalarda görünen yüzler gibi
Yüzler binler hasretle beklediğim sevdam
Hoş geldin gülüm güzelim nazeninim benim
Bin çiçeğin usaresinde aradım kokunu
Onlar senin gibi kokmadılar
Güneşin renkleriyle bezenen
Arzuların kavuşturduğu gülistan hoş geldin
O; bembeyez anaların ak sütü gibi
Şefkatli kolları misali dalların arasında
Hani bitiverir ya anaların vurduğu yerde
Burcu burcu kokan gülüm güzelim nazenininm benim
O; kıpkırmızı tertemiz alnından vurulan şehidimin
‘’’bu topraklar için düştüğü yerden fışkıran
Damarlarımda dolaşan nabzımda vuran
Bu benim rengim vatanımın üstünde şerefle dalgalanan
Gülüm güzelim nazeninim benim
‘’’bayrağımı hatırlatan
O; mosmor soğuktan titreyen yavrumun ellerinde
Sıcacık gönlü gibi
taptaze yumuşacık
Kıvrım kıvrım
umutları gibi
dolu dolu
Tomurcuk tomurcuk
gözleri gibi
Bütün çıplaklığıyla bakan hayata
Hey gözünü sevdiğimin gülü
İpek ipek yüzlerinde gördüm
Hani o; gülünce açılıveren
O; pembe yanakların tarifcisi gibi
Al al
Beni duvağına tak gelinim
Topuğuna dökülen saçının her telinde sallanayım
Yeterki sen gül ben gülüm işte
Gülüm benim nazeninim
O; yemyeşil bütün şa şa sıyla baharın ortasında
Sana yetmediği demde dillerin
Yetmişbin defa güzelsin
Biricik gülüm güzelim nazeninim
O; masmavi denizleri deryaları Ummanları gördüm
vurgunlar yediğim
Gökleri gördüm hülyalara daldımda sayfa sayfa açılan yapraklarında
Gözler gördüm göz bebeğim
Gözgöze gelince gülüveren
O sendin sendin işte gülüm güzelim
Hani; yazın bütün çiçeklerin fevkinde
Güneşi bile kavuran sevdaların sözcüsü
Gönülleri saran duyguların habercisi gibi
’’’sevdiğimin yollarına dizilmiş
Kainata sığmayan aşkım
Gülüm güzelim nazeninim benim
O; kararmış ufukların enginlerinde
kadife kadife dürülmüş
Sandığında çeyizi gibi sakladığı simsiyah rengini nakşetmiş
’’’göz nurunun atlas atlas döküldüğü kınalı ellerine
Nede güzel yakışmış gülüm güzelim nazeninim benim
Sararmış solan umutlarıma benzeyen bu sonbahar ikindisinde
Rüzgara teslim olmuş yapraklar gibi hayallerimde savrulan hayalin
Ağlattı canı gönülden
Artık gözyaşım taşarsa taşsın
Birdaha arkama bakamam bu son dönüm
Ben anayım
Ben toprağım
Ben gülüm
Artık ne vuslat kavuşturup ne hasret ayıracak
Saatler bir vuracak
Bin yıllar sonra dahi
Sen benim yollarımda
Ben senin dallarında
Ve sen beni açacak
Ben sende kokacağım
Seninle zümrüt tepelerinde ebediyen bir olacağız
Adım gül
Soyadım gül
Ben gülüm işte
Ben gülüm işte…
( kulubeci )