Yol
Hayat yolunda zordur yolculuk.
Ya Allah’a çıkar ya kula kulluk… Yolun doğruysa ne âlâ, hayırdır sonu; Yusuf’u düşün yoksa unuttun mu onu? Sarılmıştı Rabb’inin şaşmaz ipine; İnanmışın yalan yanlışla işi ne? Hak yolunda çekti onca çileyi, Sonunda aldı büyük payeyi. Baş oldu Mısır’a, erdi murada. Sabır ve duaydı yetişen imdada. Öyleyse dosdoğru olsun yolun, Bu uğurda gitse de boynun! Hem yüksek de değildir hiçbir yol. İnanmazsan onu Ferhat’a sor. Delmedi mi koca koca dağları, Aşılmazı o en sarp olanı? Vurdu külüngü, aştı her bir engel; Kavuşmada Şirin’e set olabildi mi eller? Bitti, bitmez denilen yol. Niçin bitmesin? Sen yeter ki azimli ol! Peki, ömür denilen üç günlük yolda Zannedip kendini her zaman kârda Yükselirken alçalana ne demeli? Para için, ün için yerlerde mi sürünmeli? Hayır! Yakışmaz alçaklık sütü ak olana. Büyüklük güzel lakin zillet yakışmaz ona. Maddeyle büyüklük mü olurmuş? Dostum, söyle bunu kim uydurmuş? Büyüksen mazlumu tut kaldır yerden, Az mı gelir sana bu, gerçi yapabilirsen? Cihanda adamlıktır insana kalan, Ondan gayrısı inan ki yalan. Cemil Murat |