SILADAN GURBETE DÖNÜŞ DESTANI
gönülden yaralı geldim
sizlerden aralı geldim ak gidip de yurduma dönüp yaralı geldim ayrılık saati geldiği zaman boynuma sarılıp ağladı NİHAN karardı gözlerim duman duman gönülden yaralı geldim ayrılmak zor oldu bu sefer boynu bükük kaldı NİLÜFER göz yaşı alnımda ter ter sıladan yaralı geldim deliyordu dağı Ferhat pek üzgündü oğlum MURAT derdim arttı kat kat gönülden yaralı geldim ayrılık ölümün biraz hafifi yazılmış alnıma mâamafi doyasıya sevemeden AFİF ’i gönülden yaralı geldim orda kaldı bacı kardaş zehir oldu ekmek aş gözlerimden sızan yaş gönülden yaralı geldim bu sıkıntılar para için tüm ilçlar yara için sanki doğdum bura için gönülden yaralı geldim. taneye dönerken sarı başak bırakıp geldiğim oğul uşak sardı çevremi bir acı kuşak gönülden yaralı geldim harman yeri sarı saman gurbet yolları toz duman sardı ruhumu bir acı güman gönülden yaralı geldim eşe dosta eyledim vedâ çınlar kulağımda bir hoş sedâ bulutlar üstümde koca bir dağ gönülden yaralı geldim yıkık bir değirmenim çekildi suyum yosunlu taştandı yıkıldı kuyum gurbet elde işte buyum gönülden yaralı geldim gönülden yaralı geldim sizlerden aralı gelim ak gidip de sılama dönüp karalı geldim Muzaffer Yıldırım 1986-Brüksel |
yazılmış alnıma mâamafi
doyasıya sevemeden AFİF ’i
gönülden yaralı geldim
ayrılık ölümden de beter derler.dizelere dökülen gönül sesinizi beğeniyle okudum.
KAleminiz daim olsun.selamlar.