GÜNEŞE HASRET
Hayatımın hiçbir döneminde,
Bu kadar sevinmemiştim, Güneşin doğduğuna. Çocukluk günlerimde, anlayamazdım, Gözlerim kamaşırdı, Terlerken sıkılır, bakamazdım, Ama sevinirdim, Çünkü, oyun zamanının geldiğini anlardım, Okul çağlarımda, Yine mi diye, uyanırken yorgun, Bıkkınlık ile düşerdim yollara, Tatili iple çekerdim ve, Sahilde kendimi bırakırdım, Güneşin kollarına. Gençlik yıllarım da, ayrı bir yeri vardı, Sevdiğimle, batışını seyretmeye bayılır, Gurubun kızıllığında alınan buseyle, Çok mutlu olurdum. Subay çıktığım gün, Yıldızlarıma bakarken, Kendimi ona benzetirdim. Öğrendiğim gücünü, içimde hissederek, Gururlanırdım. Canım vatanım üzerine, Bir oyun oynanmaya başladığında, SURİ ’nin üzerinde, yakından baktım, AMEDYAH’da, onunla konuştum, DEROLOK’ta, batışını seyrettim. Ama bu sefer yanımda Mehmetçik, Ellerimde, harita ve pusula vardı, Dün, sevdiğime sarılıp, şarkı söylerken, Bu gün, silahımı okşayıp, Yeminimi hatırlıyordum. Bu sinsi oyunu bozmak için sabahlayarak, İçerimden tekrar, tekrarlıyordum. Samanlıkta iğne arar gibi, Ararken hainleri, Bazen koşar, bazen yürür, bazen beklerdim, Ama hiç uyumazdım, Kapanmazdı gözlerim geceleri, Etrafımda, uykuya dalmış gençler, Kulaklarımda, ormanın derin sessizliği, Gözlerimde, hiç bitmeyen gecenin, Sonsuz karanlığı vardı. Hiç birine aldırmıyordum, İçerimde, vazifeyi başarmak duygusu, Ve uyuyan Mehmetçiği koruma kaygısı, Kendi kendime sessizce, “Ne yiğittir bunlar, pusudan yılmaz Yirmi yaşındadır, uykuya doymaz” Diye bir tekerleme, tutturmuştum. O an düşündüm, Çocukluk ve gençlik yıllarım, Aklıma geldi, Teğmenliğimi hatırladım, Her terfi edişimdeki sevinci, Her başardığım vazifedeki gururu, Vatana, Bayrağa, Millete, Eş ve çocuklarıma, anama, babama, Emanetine sahip çıktığım Atama, Bana yavrularını emanet edenlere, Namus ve şerefini, Koruma görevi verenlere, Borcumu hatırladım. KORKMUYORDUM...! Gecenin karanlığı, rüzgarın şiddetiyle, Sorumluluklarımı hatırlıyor, Emanete, hıyanet etmeden, Vazifeyi tam yapmanın, Yolunu arıyordum. BAŞARDIM...! Nasıl güzel sıyrılıyordu, Karanlığın içinden, Güneş ışıklarıyla kaybolan kalleşlik, ŞÜKRETTİM...! Yeni bir umut doğdu içime, Memleketim adına, Hayatımın hiçbir döneminde, Bu kadar sevinmemiştim, Güneşin doğduğuna. Rafet Haznedar |