Bana Kırk Gece YeterAyrılık rıhtımından sallanırken mendili, Bir rayiha geliyor burnuma çok uzaktan. Gecenin hırçın yeli söndürürken kandili, Ruhum felaha erip kurtuluyor tuzaktan. Bir iç çekip diyorum: “dayanırsın buna can” Kimler yaşamadı ki bu firkatin kahrını. Her gün bin umut doğar her gün başka heyecan, Sen de geçersin elbet umutsuzluk nehrini. Sevdalar var oldukça yaşanıyor gel gitler, Bu gerçeği bilerek alıyor ruhum soluk. Zamanın dalgasıyla yıkılıyor tüm setler, Hicranım derelere dökülür oluk oluk. Bazen “keşke” dediğim olmuyor değil hani, Ama ardından aklım galebeye çalıyor. Yaşanan bunca hüsran örselerse bu canı, Aklımın bir köşesi yine orda kalıyor. Silmek için yeterli bana kırk kara gece, Tabi ki zaman zaman sendeleyip düşerim. Gerekirse arada topu atarım taca, Belki de Yaradan’ın kollarına koşarım. Ben mi kaldım cihanda doğruluk abidesi, Artık acımak haram, aldatmak doğru bende. Belki zamanla tutar ilahi aşk fidesi, Ben bayağı düşündüm, birazcık düşün sen de. 11.03.2011 Kütahya |
Çok anlamlı güzeldi eseriniz..
Saygılar