HAYAL-İ CEZAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın
Tutanağa geçti suçu bir bir Ellerin, ayakların birde gözlerin Apar topar attılar içeri Mahkeme gününe kadar hapis Eller, ayaklar birde gözler Yetişemediler hayale bir türlü Öyle hızlı koşuyordu ki zihin bulvarından Zifiri karanlıkta kayboldu gitti Bir adım öne çıktı yürek Durun dedi, durun Onu ancak ben yakalar ve ben cezasını veririm Elsiz, ayaksız birde gözsüz suç meydanlarında görüldü hayal Yürek seyretti sabırla sonuna dek Yasak elmayı dişliyordu, suları akarak Daha fazla dayanamadı yürek geçirdi kelepçeyi ’Sorgusuz sualsiz nereye’ demesine aldırmadan Fırlattı attı içeri... El bir şamar indirdi, ayak tekme Göz öyle bir baktı ki hayale Nazarı kırdı puslu camlarını ’Senin yüzünden hapsi boyladık’ derken Hayalin zevkle dişlediği elma burnundan fışkırdı... Yürek naçar Ayrı aşktan, sevdadan Şimdi yazmaz kalem, sayfalar boş Dizeler boynunu bükmüş Şiirler suskun Diller zincire mahkum Gözlere mil çekilmiş ikiyüzellidokuzbinikiyüz tiktak bitimi Yürek açar kilidi Biter hayal-i ceza süresi... Bekle dostum bekle Döneceğim geri... 9 mart 2011/nilgünkurt |
Yürek açar kilidi
Biter hayal-i ceza süresi...
Bekle dostum bekle
Döneceğim geri...
9 mart 2011/nilgünkurt
***
gül danesi;
aslında aslısında aslısı şiirin gizili
içinde saklı gizemi
yürek sesin çezası
ver derken verme der
gel derken git der
hayal-i cezalar
hayal-i sevdalar
suyunu akıtırken cezalara
susmak düşer gönül seline
çok sevgimdesin sevdadan yana bitmesin yüreğin