eylül, mavi gözlerine kurulmuş üç ayaklı sehpa ve hüküm solgun sözlerim bir yana gençliğimin asıldığı sevgili ! dört duvar arası hüzün çiçeğim
mor begonyalı duvarlara kazırken bakışlarını ve hücre hücre tutulurken/ tutuklanırken sana beşi bir yerde prangaya vurulu pas tutan hakikat usul usul sindi ruhuma ceviz sanduka orta yerde, vernikli bakışı somurtkan çeyizlerin üstünde postal izi, gergefte kan naftalin kokulu hüzün kesif kesif mazgallardan sızıyor güz yellerine takılı mektup bu kez akrostiş ey sevgili !
sorma ne olur sorma burası Ziverbey okunuyor kem gözlerin alaylı dudaklarında sayfa sayfa bunun için beynini döndürdüm harflerin giz oldu adın sayfa ortasında hızma ancak ve ancak sen anla ve çöz düşerken son yaprak döne döne
yaslan bir çınarın gövdesine çevir yüzünü yüzüme avuçla bir tutam sarı bakışımı orada olacağım yine sana mor zambağın / eylül yüzlü adamların hikâyesini anlatacağım memleket memleket gözlerime dokunsa da yağmurun ıslak elleri inadına inadına
sen okurken son mektubu hazan vurgununda ben avuçlarımdan sadakât ve yeminimi sımsıkı tutacağım kulağıma asılı annemin ninnisi ey oğul, diyen babamın sesi abi çığlıklarında kardeşlerimin sırtımı dayadığım yarenlerim dört duvarın ortasına düşen elvedalarına sarılacağım yalnızlığımın koynundaki gölgen gibi
bir de bir de türkümüze heyhat mızrabın kırgın dokunuşlarında ne kaldı şunun şurasında şafak söktü sökecek ishak da dem vaktinde bu gece erkenci ve de çığlık yüklü. leylak kokulu şehrimde kara kazanlar kurulsun avlunun orta yerine murt kokulu güz yaslarında yunsun tenim musallâ dokunuşu ürpeti değil öyle bilinsin beton hücreme nazaran adı özgürlük ideallerim yol arkadaşı bana / mütebessim inan sevgili bu son eylülüm!
inan ve ağlama ama anla anla ki,
güz döngülerinde gazel atanlar çıkacak U dönüşlü kırılgan hatlarda anılar döşenecek yazıt yazıt satışların pazarlığında sıcak yüzlü beni oralarda arama sakın yanılma şaşma girmedim devşirme sözlerin yüklem yanlarına satış satış kapış kapış
son metelik de üleşildi koğuşta yetmeyince beş arşınlık patiskaya çarşafları birleştirdik kör iğne ve kara iplik terzi Memet’in son icraatı kimine uzun geldi kimine kısa mezura yok tutmadı ölçü ahh Memet ahh
kırıldı karanfil yüzlü bakışlar kuşluk vakti kızıl zılgıt sırasını savanın ayaklarına takılan künye / işte son mektup
ey sevgili ! oku ve sakın ağlama anla ve anlat çınar gölgesinde / mavimavi eylül yüzlü adamları ve dahi eylül yüzlü kadınları
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Eylül Yüzlü Adamlar/Son Mektup şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Eylül Yüzlü Adamlar/Son Mektup şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
yaslan bir çınarın gövdesine çevir yüzünü yüzüme avuçla bir tutam sarı bakışımı orada olacağım yine sana mor zambağın / eylül yüzlü adamların hikâyesini anlatacağım memleket memleket gözlerime dokunsa da yağmurun ıslak elleri inadına inadına
çok güzeldi, teşekkürler bu güzellik için selamlarla
"eylül, mavi gözlerine kurulmuş üç ayaklı sehpa ve hüküm solgun sözlerim bir yana gençliğimin asıldığı sevgili ! dört duvar arası hüzün çiçeğim" : : "kırıldı karanfil yüzlü bakışlar kuşluk vakti kızıl zılgıt sırasını savanın ayaklarına takılan künye / işte son mektup
ey sevgili ! oku ve sakın ağlama anla ve anlat çınar gölgesinde / mavi mavi eylül yüzlü adamları ve dahi eylül yüzlü kadınları "
Gönlün gam dilin dert görmesin...
(Şiiriyin bütünü güzel...Şiirin tümünü kopyalamamak için bu kısmını seçtim.) -:)