Maskeli Gülümsemegece insanı nasılda düşüncelere itmek de değil mi... geçmiş ya da gelecek... o an aklına hangisi gelirse... başlatırsın filmini ve izlersin beynindeki, kalbindeki olup biteni ya da olmasını istediklerini... aslında anılar müzik gibidir benim için... daha ilk notasını duyduğun da hangisi olduğunu bilirsin... ya da sonunu bildiklerin için hazırlıklısındır... nerede; hangi cümlenin senin için etkili olduğunu bilir ve o tınıyı beklersin... yılmadan, usanmadan... ve kimi zaman kurtarıcıdır notalar... kuramadığın cümleler we anlatamadığın duygular için... bu nedenle sırcıdır notalar... pek çok şeyi ister istemez anlatırsın onlara... ister istemez haykırırsın... derinlere indikçe kaybolursun tınılarda... sorular we cevapları aranmaya başlar... ya sorular sorulur cevapsız olduklarını bildiğin halde... ya da cevaplarını bildiğin soruları aramaktan bıkmazsın... sona gelindiğinde ise sanki anıları bir kez daha yaşamışsındır... iyiyi ya da kötüyü bir kez daha tatmışsındır... ama elinde yine cevapsız sorular yine sorusuz cevaplar kalmıştır... yine derinlerde kaybolmuş yine cümlelerde boğulmuşsundur... yani ne cevabı ne sorusunu bulabilmiş... ne derinliklerden ne de cümlelerden kurtulabilmişsindir... tek yapabildiğin ise... anılarınla sürüklenen izler yüzünden hayata we insanlara bir maske takıp o yalan gülümsemeye devam etmektir... Sevda ARSLAN |
geçmiş ya da gelecek...
o an aklına hangisi gelirse...
başlatırsın filmini
ve
izlersin beynindeki, kalbindeki
olup biteni
ya da olmasını istediklerini...
bence de
kutluyorum