ŞİİR ÜZERİNE...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın İşini ciddiye alanlara...
Doğru mudur kelâmın boyu posu kâmeti? Teman dâhilinde mi lafın istikameti? Düşünce sularınca encâma yürüyor mu? Bürüyor mu benliği mânâca kerameti? Yokla hele kendini ruhunu sürüyor mu? Esansı buram buram okuru sarıyor mu? Ne sadece düşünce ne de hissedilen his! Meramımı anladın; nazımdır mevzûbahis. Söz dizeye düşmeden içe düşmeli telâş Ki rahatsız etmesin dilden akseden akis. "Ben sözümün eriyim! Her dem!" diyorsan yaklaş Değilse hiç bulaşma soyunmadan uzaklaş. Öyle bir durum ki bu; boş da olsa, dolu da Fikren evlat sayılır, sözün Anadolu’da. Sen farkına varmadan dökülür her zemine İzlerini sürersin; yağmurlarda, doluda! Erdi ise ne âlâ; Hakk’ın haklı demine! Ermediyse erersin namusun önemine! Basit olan ne var ki? Konuşmak basit olsun! Ağızdan dökülenler bir boşlukta kaybolsun! Bak, ilâhî hitabın, insan insan tabı var Özümse kitabını sıdkı kalbine dolsun. Unutma ki âlemin âdil bir ashabı var Defterin kapanırken görülen hesabı var. "Eyvallâh!" diyorsan yaz. Defterde yazın olsun! 03.03.2011 Salih Erdem / AYDIN |