yakamoz kapmaca...anlar -anların yıldız geçitleri- ve anılar... mersin -galiba pazartesi- belki de izmir... körfezde yakamozları işaretliyor yağmur anılardan saçılan yıldız tozları ve aynalar piyasa yapıyor kordona vurmuş dalgalar su üstünde yürüyorum çarmıhım kayıp aynalarına sır olmuş gözlerim ve anılar siyah taşım yok tüm meleklerim ölü çamurdan güvercin yapıyorum uçmuyor ve ölülerimi diriltemiyorum bir türlü zihnimin çöp geçitlerinde düşlerim kırılıyor gülüyor saçları sıfıra vurulmuş maria ayın on dördü ben izmir’e gülüyorum gaziantep işi kunduram su çekiyor şubatla ıslanmış kordonu geçiyorum anlar -anların şık yılı suskunluğu- ve anılar... şimdi caddelerin boş olduğuna aldırma dallarını içine çekmiş ıslanmış ağaçlar kuşlarını örtmüş saklamış yapraklarına geçmişin trenlerini taşlasa da çocuklar dolar az sonra meydan ve bornova anlar -anların yıldız geçitleri- ve anılar... yağmur akşamla hafifliyor kaldırımlarda yakamoz kapmaca oynuyor çocuklar su çekiyor kunduram yumurta topuk aŞkdeniz süngeri kalbim seni çekiyor bornova işte meydan ve büyük park anlar -anların amazon taşkınlığı- ve anılar... ellerin -forsa- kızıl denizleri büküyor dünyanın taşını yontuyor behramkale’de başımın üstünde bir somunu bölüyor ufalayıp geliyorum kuşlara böceklere salıncaklara serpiştiriyorum boş bahçeye börklüce’nin köyünde çay ve rüzgâr... hüzün güzelliğinde yüzün ışıldıyor ayın on dördü gibi izmir galiba şubat karaburun belki inecik beki de bahar zihnimin dehlizlerinde kırılmış aynalar senin kışı kışkışlayan parmaklarında aŞk bahara aşeriyor bornova ve büyük park anların ışık yılı suskunluğu ve anılar anılardan saçılan yıldız tozları... soli -galiba pazartesi- belki de izmir... anlar -anların yıldız geçitleri- ve anılar... İZMİR...MERSİN 26 ŞUBAT 2011...11:45 |
Saygılarımla...
börklüce’nin köyünde çay ve rüzgâr...
hüzün güzelliğinde yüzün ışıldıyor
ayın on dördü gibi izmir galiba şubat
karaburun belki inecik beki de bahar