Kaos ve deltaIşık ağzıyla sevdim seni, kalyonumda sesli harfler Tenimin kanayan diliyle sevdim seni Yüklerken suç ve cezayı yoksul gecelerin kasıklarına Ezana beş kala kıldım seni kaçamak nafilelerle Kuş uçmaz kervan geçmez kıyam ağzıyla sevdim seni Kumunu kumsalını kavuran çıkmazınla Düş gücünle kürele beni, beş kala doğumuma Esinle sonra beni, kundakla serinliğiyle bir çiyin İçindeki gizeminle sevdim seni, ışığıyla suretinin Ölüme biraz daha yaklaştığımı hissettim, çiçek tozlarının Sevinç çığlıklarıyla sevdim seni, uçuşan imgelemleriyle Su kaynarken dalında, dallarda yaz oyunları Eğilip ışığından öptüm, tomurcuğa dururken güzelliğin Ufkun ağzıyla öptüm, suçlarını tararken kitapların Topuk uçlarına kadar tepeden tırnağa annem -sin uçlarıyla sevdim seni, balkırken içimde Uzayın bilinmeyen katmanları gibi derin, geniş ve uzun Harman savurması gibi korkularımın göksüzlüğünde Gizemine sevdim seni, kimine rüzgârsa yurtsuzluk Kimine, ipini koparan bulut, sökülmüş yağmursa suretin Sokak sokak İstanbul gibi sevdim seni Niçin helali haram kıldı kitabımız, seni öyle sevdim Sözcüklerdeki dikenlerini çıkar da gel, olduğun gibi Binlerce rengin kanaması belki de bundandı, uçan sürünen Ah nasıl desem kül iken bir yanardağının ağzında Kün öncesi ol varlığınla soludum seni Bölünüp çoğaldım, hücrelerimi giyin de gel Tak takıştır kâinatı öyle gel, ışık ol gel, ceninde bekliyorum Beşibirlik değil, doksan dokuz adını takın da gel |
Saygılarımla...