Sessizinden
"gidiyorum ben sevgilim” demesi kolay diyerek basliyorum yazacaklarima ve en bastan söylemeliyim ki neler yazacagimi bende bilmiyorum...!!!
sessiz sessiz sevmenin ne kadar güzel oldugundan bahsetseydin keske sessiz gitmenin en güzeli oldugundan bahsedecegine... girerken yüregimin içine ne zaman girdiginin senin bile farkinda olmadigindan bahsetseydin, çikarken sessiz sessiz çit diye kapiyi kapatacagindan bahsedecegine... sen gelirken fark etmedigimi ve nasil bir coskuyla bu kadar sessiz, bu kadar kalici bir sekilde yüregime girisini anlamlandiramadigimi, adlandiramadigim bir hayranlikla düsünürken nasil olurda gidisinden bihaber olacagimi düsünürsün.... hem haber verip “ben gidiyorum” diyorsun, en sessizinden olmamasi için çabaliyorsun hem de "durdur beni, gitmeme izin verme" diyorsun... gelisini de biliyorum en sessizinden girmene izin vermistim. ama gidisine; ne sessiz ne çiglik çigliga da olsa izin vermiyorum ve seni yüregime mühürlüyorum... Her seyden haberdar, haberdar oldugu kadar haberleri canlilara ve cansizlara ulastiran, ulastirirken sorgulatan, düsündüren ve onlari onlardan alan sonsuz ezginin bestecisi denizim ben... evet biraz kendini begenmis, biraz ukala, biraz fazla konusan -senin yaninda- ama sevecen, ama paylasan, ama asik, ama almasini da vermesini bildigi kadar iyi bilen denizim ben.... hayatin cömert olmadigini bilip cömert davranan ve hayati bile kandirmadan karsisina çikan firsati yakalayip hayattan daha iyi sahiplenen ve hayati bundan sebep kiskandiran denizim... Evet, yosunu belki, her gün delice denizin dövdügü kenarda bir kayanin, ve evet o kaya kadar yalniz ve o kayanin yosunu kadar bagimli ve o döven deniz kadar özdür denizim ben... uzak diyarladan gelen alinti melodiler degil sana mirildandigim... sana her dokunusumda ruhunun titresimlerinin bende kalan izleridir... uzatmadan alip sevdigin, kosmadan yanimda oldugun, istesen de istemesen de soludugun hava kadar ihtiyacin, hasta olacagini bilebile de olsa soguk yagmurlarda "o hoslanirdi" deyip delice sirilsiklam islandigin düs deniziyim... düsününce güller açtiran... istemeden verdigin yürege aski nakislayan benim, önyüzünde izleyen sen bittiginde ellerinden tutup arkasina getiren ve gösteren, her dügümün nasilda senin eserin oldugunu sen hiç dokunmadan... ve hayretlere düsüren seni "nasil olurda ben islemeden benim sanatimi benden daha iyi yapansin" dedigin düssel denizim ben... gitmek istemen benim seni çoktan terk ettigimi düsünmenden mi? söyle bana peri kizi, söyle bana yasak cografyanin asi papatyasi?!?! çevre yolunda kaybolunmayacagini bildigimdendir ki hiç ara sokak birakmadim. sen gönlümün kiyilarinda gezerken... hiç çikmayan sokaga girmen için bir isaret de koymadim kaybolmayasin diye, yönünü sasirmayasin diye, seni kandirdigimi, aldattigimi düsünmeyesin diye... kimsenin yolunu dahi bilmedigi yüregimin açik adresini yazdim sana, bilmeden girmis olsan da kaçak yasamana razi olmadim, beceriksiz olmadigini sevince anladigin, ask oyunlari oynamak zorunda kalmadigin bir anlar toplulugunun basrol oyuncusu arama artik! anlari yaratan kaderinin efendisisin sen... bir ucunda oturan kaçak sevgilindim ben! o göz gözü görmez firtinanin ortasinda... senin tarafin bahar bahçeydi her dem, benim boran firtina... tuttun ellerimden. nedenini söylemeden.çektin ve aldin. ilkin bahar miydi gördügüm? sonrasinda bahar mi kaldi hiç anlamadim... tam anlatacakken, sen anlatirken, ben tam anlayacakken nedir bu gitme telasin? tam sen de bana örecekken, ben seyrederken o güzel ask kumasini; bu gitme telasin neden? versen yüregini alip gidecegimi mi sanirsin? yüregini sana tutmasini ögreten düssel denizinden aski ögrenmeden sevdigini söyleyenlerin sonlarinin mutlak ayrilik olacagini, baslamadan biten ama hiç gidemeyen sevgililerin mutlak aldatacagini anlatan düs denizi... ask, ugruna ölmek degil, ugruna ölebileceginden vazgeçmekmis,,, sözüne inanamayan, bunun bir acizlik, kavgasizlik, özgürlüksüzlük, teslimiyetçilik oldugunu düsünen, o düsüm ben düsteki denizim... uyandiginda gitmeyecek kadar gerçek ve cesur... gitmeyi asla istemeyen aska asik denizim ben |