SAADET ASRIZamana çekirdek sayılır Asr-ı Saadet, İftiharımız göz nurumuz Mahmud-u Ahmet, Kıyamete kadar, O’nun nurlu izindeyiz, O Peygamberimiz, önderimiz, Pak Muhammet. Zulmet var bu asrın içinde, ağır mı ağır, Cehalet var ki bu asrın içinde, kör sağır; Ümmet var bu asrın içinde, değeri altın, Hicret var bu asrın içinde, bizlere çığır. Asırlara örnek asır, yirmi üç yıl sürdü, İnsanlık Kur’an’ı tam yirmi üç yılda gördü; Yirmi üç yıl çile, yirmi üç yıl sabır sebat, Yirmi üç yıl, bütün dünya için meyve verdi. Ebu Bekir vardı, sıdkın sadakatin piri, Adil Ömer Faruk ki, ismi hala dipdiri, Nurların sahibi Osman, akların en akı, Ali ki, evladı şehit, kendi şehit biri. Kapkara emeller, kara insanlar hep vardı, Düşün, Ebu Cehil vardı, Ebu Lehep vardı. Asrı Saadet tüm cehaleti sildi attı, İlim irfan vardı, rehber vardı, mektep vardı. Resulü himaye etti amca Ebu Talip, O asırda batıl zail olmuştu Hak gelip, Ey batıllar duyun, çırpınışlar boşunadır, Yenilgiye mahkum olan siz, Hak artık galip! Asr-ı Saadet, Hak Nizam’a olunca tarla İslam başak verdi, tarladaki tohumlarla; Şükürler Allah’a, zikirler Allah’a mahsus, Salat ve selam da Resule’dir iftiharla. Bu yola çıkmıştı, Hakk’ın katarı bir kere, Taş koymaya kalktı çokları kutlu tekere, Nefesiniz ile, güneş söner mi sandınız? Işığını hep o güneşten alır bu küre. Yüce Kuran vardı ve yaşayan Sünnet vardı, Allah’ın yoluna baş koyan bir ümmet vardı. Güneş asrı, ışık asrı, saadet asrı o, İşte o asırda, Nurumuz Muhammet vardı. Hedef vardı, düzen vardı, tam itaat vardı, Lider vardı, nizam vardı, ve de cihat vardı; Hakk’ın rızasıyla yürünürdü gece gündüz, Samimiyet vardı, ihlas vardı taat vardı. Mükerrem Mekke’yle, Münevver Medine vardı, Peygamber sevgisi, o gün son haddine vardı, Haberler salındı, İslam Dini geldi diye, Mücahit donandı, o gün serhaddine vardı. Öyle bir asır ki, içinde veladet vardı, Öyle bir asır ki , içinde nübüvvet vardı, Öyle bir asır ki, tüm asırlara bedeldi, Öyle bir asır ki, içinde Muhammet vardı!.. Ekrem Şama |