MERHABA ANNE..!
Bak...Bak ben geldim yine
Sana olan özlemim hasretimle tüte tüte Doğduğum günün cuma sabahı şafağını O seher vaktini hemde düşüne düşüne Şafak seherlere bir bir dönüşe dönüşe... Ne çocukluğum var ortalarda Nede onda olanla yaşananlar... Sokaktaki çemberler yerine Yeraltlarında matkapla burguları Çeviriyor tutuyorum şimdilerde Çelik çomaklarda yok artık Ne bayramda patlattığım Siyah tenekeden o ucu iğneli Küflü kara mantar tabancam kaldı Nede mahallemdeki koşan çocuklar Ondaki oradaki ıssız sessiz sokaklar Bomboş şimdilerde belki bilmiyorum Emsallerim kocaman adam oldular Necati arif selim hüsnü ve ramazanlar Hatta bazısı bu dünyadan çoktan gitti bile, Göçüp... Göçüp veda etti ayrıldılar...! Bahar geldi ya... O da geçti anne...! Ne o eski mera otlaklar var artık Nede o benim otlağa çıkardığım Ak benekli melez küçücük buzağılar Yamaçlar yamaçlarda yok bak şimdi Onda kayılan tahtadan kaydırak arabalar Hani nerede tümden tahta demir hurdalar Hepsi bir bir mazilerde gömülü kaldılar Benmi Onları terkettim ırayıp gittim yoksa Yoksa acep onlarmı benden ayrıldılar... ****************************** Göveç deresine varıp dalıp boy atmayı Ekine orak salmayı ve tırpan sallamayı Mısırın kökü dibine kazmalar vurmayı Çalı diplerinde sülük arayıp toplamayı Kışın kaburga kiremitten kapan kurmayı Üzüm kiraz elmayı... Mürdüm eriği ayvayı Sap saman kağnılarının ardı sıra koşmayı Onlara tırmanmayı ne kadarda özledim Bir bilsen anne... Aaaah bir bilsen... Anne ! Hani hatırlarmısın o eski evleri ahşapları Çoğu çöktü çürüdü gitti, çoktan yok oldu Yerine nice boyalı beton yığınları oluştu Kışladaki ağaçlarda seyrelmiş nedense artık Çalı dikensiz kalmış her biri birazda doruksu Gurbet işte be iç çektirmekte, hepten buruksu Hep hep buruksu... Hep Buruksu... Buruksu... ! Ne ben çocukluğumu unutup Ondan kurtulabildim nede Nede kırkı çoktan aşmama rağmen Sen kocaman adam olduğumu düşünüp Anlayabildin be anne...! Ben yine o bendeki uysal çocuk Sende halâ ilk gündeki şefkât Ben kırk küsür yıl sonrası Halâ anamla anılarla yaşayan... Sense bu koskocaman adamı Halâ küçük çocuğunmuş gibi Öylece o haliyle bağrına basan...! *********************** Gurbet onbeş yıl boyunca Ayrı koydu ya ilkinde bizleri Ben onca yılın sonrası sonra anca Yeni yeni tanımaya başlamıştım seni Tıpkı eski bir sinema filmindeki gibi Şimdi yine tam onbeş yıl oldu Sen gurbetten sılaya döneli... Evet bak filim devam ediyor anne Oysa sadece ondaki roller değişti...! Aaaahhh be gurbet aaahh...! Neleri alıp götürmedinki sen benim yüreğimden Alışamadım tam koca otuz yıl geçmesine rağmen Ben sana alışamadım seni aşamadım vesselam Sana alışamadım seni aşamadım... Aşamadım ! *********************************** Üzülme anne bir kaç yılım kaldı hayırlısıyla Sonra.. Sonra ver elini o güzelim TÜRKIYE...! ANNE...Hani ilk seferinde demiştimya sana... << Hani sen ne günler yaşadın Ne günler görüp, ne günler geçirdin Yaşın atmışı çoktan geçti, ağrıyıp Sızlamakta şimdi oysa her yerin Tansiyonuna dikkat et ANNE ! Bazen de çok yükselip duruyor şekerin Aman temkinli ol, sonra soğuğa çıkıp Birde tutmayasın kendini serin Üzülme sakın, bir şey yapamasan da; Yeter bana sadece senin O hoş nefesin Şimdilerde ne haldesin?... ALLAH seni başımızdan eksik etmesin, ANNE…!!! >> Hadi... Hadi anne iyi bak kendine SELAM DUA vede Kal SELAMETLE...!!! Gurbetten Bir CAN! |
yüreğiniz var olsun hocam
yüreğinize kaleminize sağlık