ALTIN SEMERLİ EŞŞEKUzat elini ve bin! terkime sevdiceğim ALTIN SEMERLİ EŞŞEK Uzat elini ve bin! terkime sevdiceğim Gidelim buralardan, yırta yırta rüzgarı Sımsıkı sarıl! bana, hadi nazlı çiçeğim Dağların arkasında, saklı aşkın baharı ------Burada sevgiliye davet var------- Pınarlarımdan su iç! amakına bakarak Gözlerim çakıl taşı, gibi duruyor dipte Tara zülfünü güzel! al! eline bir tarak Cemaline tek ayna, bu savdalı garipte --------Yukarıda sevgili çiçeğe benzetiliyordu. Aşık da onu çok seviyor ve onun için ağlıyor. Gözyaşlarının içinde kalan gözlerini, aşık suyun dibindeki iki çakıl taşına benzetiyor. Ayrıca aşık diyor ki gözlerimdeki gözyaşlarımda tara saçını. Çünkü aşık burada gözünü pınara benzetiyor. Yani bu pınardaki suda saçlarını tara. Buna ilaveten bu suda kendi güzelliğini seyret-------- Koy! yüzünü omzuma, ver! sıcak nefesini Rüzgar da bir gül gibi, uzatsın saçlarını Yasla! başını, dinle! kalbimin her sesini Sıcak göğsüme bastır, o parmak uçlarını ----------Burada aşık sevgilisinin ata binmesni ve omzuna başını koymasını, sevgilinin sıcak nefesini duymayı istiyor. Çünkü at hızlı gittiğinde insan rüzgardan üşür. Rüzgarın etkisiyle dağılan saç tellerini aşıkın burnuna bir gül gibi uzatmasını istiyor. Kokladıkça aşıkın kalbi hızlıca atmaya başlar. Sırtına başını dayayıp onun için atan kalbinin sesini dinlemesini isyiyor aşık. Daha sonra sevgilisinden iki elini aşıkın göğsüne bastırarak tutunmasını istiyor. Üşümesin rüzgarda, kınalı beyaz eller Nefeslerim ısıtır; dudaklarıma uzat! İkisi senden bana, kınalı beyaz güller Onları soldurmaksa, şu vicdanıma tezat ------ Sevgili aşıkından tutunurken normal olarak üşür. Aşık sevgilisinin parmaklarının üşümemesi için dudaklarına uzatmasını istiyor. Aşık burada sevgilinin ellerini kırmızı iki güle benzetiyor. Havanın ve rüzgarın soğuğu nedeniyle üşümemesini ve solmamasını istemektedir. Daha doğrusu sevgilisini / gülünü mutlu / yeşil kılmak için herşeyi yapacağını söylüyor. Gelin gel! bana yarim, gözlerin yaşlı yaşlı Gelinlik dikecekmiş, baharlar çiçeklerden Gelin gel! bana yarın, gözleri kalem kaşlı Gülleri dökecekmiş, kelebekler göklerden ------burada evlilik teklifi var----------- Gelir misin benimle, gönlümdeki diyara? Hadi be! güzel atla! kıratımın terkine Vuslatımız kalmasın, hüzünlü sonbahara Karçırırsan baharı, düşersin bir çirkine --------Bu gençlik baharında benimle evlenmezsen, sonraki yaşlarda sonra evlenmen zor olur. Birbirimize kavuşmamız sonbahara kalmasın. Herşey zamanında güzel. Eğer sen benimle bu gençlik baharında evlenmeyi istemezsen, yollarımız ayrılır. Belki beni sonbaharda da bulamayabilirsin ve mecburen bir çirkinle evlenmeye evet dersin------- Deh güzel kıratım deh! gönlü yok bu güzelin Galiba bahtında var, altın semerli eşşşşeeekk Sonerrr varken Leyla‘sı, olacakk müptezelin Sanmasın ki yatarım, kederden yorgan döşşek --------Bu kadar dil dökmeden sonra bakıyor ki aşık, sevgilisin gönlü yok. Anlıyor ki bu kırata binmeye niyeti yok. Kıratın beyaz rengi burada temizliği ve dürüstlüğü temsil ediyor. Kırat / at vefayı temsil ediyor. Yani bu kırat / aşık vefalı biridir ve kolay kolay sevgilisini bırakacak bir insan değildir. Ve de atlar eşşeklere göre daha zekidir. Yani aptallarla evlenme, maddiyat için. Kırat, eşşeğe göre tip olarak güzeldir. Bak diyor şair sen güzel bir kızsın ben de yakışıklı biriyim. Bizbirimize daha çok uyarız. Para için gidip de bir eşşekle evlenme. Bu kırat / yani ben kişnemesi / konuşması daha güzel ve tatlı. Ne yapacaksın anıran, küfreden eşekleri. Güzeller, gelin gider, kıratla, eşşeeeklere Bir eşşeekle gönderir, baba evine damat Soyarlar varıncaya, kadar bileziklere Çok ucuza gitmiştir, o güzelliğin, heyhat! -----Burda da şair / ben nasihatımı veriyor. Bizde bir kızı alırken süslü arabayla gelin alırlar, fakat eyrılınca onun herşeyini soyup gönderirler.Seni bindirirler eski bir taksiye doğru babanın evine gönderirler. O güzelliğinle zenginin parasını satın almak istedin. Fakat gittiğin şahıs o güzelliğine doyar ve onu yaşar. Daha sonra o güzellğine bedel bir şey vermeden bırakır ortada. Yani güzellğin beleşe gitmiştir, canım. Burda şair / ben bu insanlardan farklı olduğunu söylüyor. Benim kanaatim; paran varsa çekicisin, paran varsa seksisin, paran varsa iyi insansın. Paran varsa aşk da var. Kadının aşkına giden yol paradan, erkeğin aşkına giden yol kadının bedeninden / güzelliğinden geçer. İstisnalar olsa da genel kural budur. Soner Çağatay 28 Ocak 2011 / Wuppertal / 01:49 Kelime: |
Şirin Kelebek tarafından 4/23/2011 3:16:54 AM zamanında düzenlenmiştir.