Çaresiz Köle
Sevda semasında şimşektir adın,
Akan gözyaşını kardan bilirim. Et ile kemikten yaratılmadın, Narin bedenini nurdan bilirim. Akıl firar etti, umut sırada, Bilsen ne gemiler yüzer karada, Gezmeye çıkarsan, uzak yörede, Her nereye gitsen, burdan bilirim. Gözlerin gökyüzü, yüreğim uçak, Gül yüzün güneşim, bakışın sıcak. Ne zaman sarmaya açılsa kucak, Dokunduğum yeri kordan bilirim. Sararıp solarak, süzüldüğünde, Hüzüne dalarak, üzüldüğünde, Ayrılık yüküyle ezildiğinde, Ruhumu kavrayan dardan bilirim. Hasret bulutundan sarılmış tüle, Sen çile dağında erilmez kale. Ben fethine çıkmış, çaresiz köle, Aramıza giren surdan bilirim. İçimde hüzünler, başımda duman, Senden başkasından dilemem aman, Hasrete hazırlık yaptığın zaman, İçimde büyüyen urdan bilirim. Hayalin yanımda, başlarım güne, Sevda uykusunda düşlerim yine, Uzak bir vuslatı bekler de sine, Hasret cezasını serden bilirim. Mehmet Nacar |