YALNIZLIK LİMANISessizdi yalnızlık limanı Issızdı iliklerime kadar. Ilık bir esinti sadece varlığımı hissettiren Usulca yaladı yanağımı, Sağ yanımdan sol yanıma. Aldı götürdü beraberinde Dünden ne kaldıysa yaşlılık çizgilerimin üzerinde Hafifledim, Ne bir eksiğim şimdi, ne de bir fazla Şarabın pembesi kalmış dudak aralığımda Bir de, beynimde dolaşan leyli ağrılar Yürüyorum, farkında olmadan farklılıkların Ne bir martı sesi kulağımda ne de yürek atışım Oysa dalga sesleri med-cezir Bir gelip bir gitti kulak zarımın orta yerinden Hayli sonra farkına vardım Göz bebeklerime vuran karartının Yalnızlığımın içinde bir yalnızlık gibiydi resmi Tıpkı benim gibi dedim, tek başına Asi, zamanın zulmüne Ve flört etmekte dalgalarla sessiz sessiz O da ne! Bir bacağı eksik, Belli ki meydan okumakta hala yaşama “Merhaba” dedim ama o duydu mu bilmem? Yaren olmak istedim nedense Bir kalp alışı sokuldum usulca kenarına Yüz vermedi önce, eğildi diğer tarafına “Dostum” dedim, döndü. Sıkıştırdım yüreğimi o aksayan yanına Gülümsedi! Önce o, sonra ben, gülüştük sonrasında. Misafirler çoğalmaya başladı gülüşme seslerine Yalnızlıklar son mu buluyordu ne? Önce; Çok eskiden yalnızlığıma eşlik eden martılar, Sonra bir karınca Ortak oldular üççeyreği tükenmiş simit kırıntılarıma O da ne! bir uğurböceği Ne işi var bilmem! ne bir çiçek var etrafımda ne de çimen Yapabilir miydim sana dümen Bir şey diyebilir miydim? “Git!” Diyebilir miydim? Ah! Uğurböceğim Ah! Yalnızlığımın ortağı önce kırmızısına daldım bedeninin sonra siyahına puan puan. Belli ki o da sıkılmış, Atmıştı kendisini yalnızlık limanına Aldırmadan âlemin kahrolası dumanına Paylaştık, paylaşmak adına ne varsa. Gün batımına doğru uğurladık misafirlerimizi Yine kaldık o meçhul gölge ile baş başa Sen! Tahta sıram Köhnemiş mahzun bank’ım Söz veriyorum sana. Yeniden geleceğime yalnızlık limanına Yine sıkıştıracağım yüreğimi o aksayan yanına. Hüzünlüydü ayrılık Önce o baktı ardımdan Sonra dönüp ben Sordum kendi kendime; Yalnızlık neden? Cemil YILDIZ 18.02.2011 |