Sen neye adaysın, susuz kalmış şehitleri anarmısın!Andıkça içim burkuluyor, gözlerim doluyor Mazi sayfalarında ne kadar münbit kan varsa, o an günyüzüne çıkıyor sessizce bakıyor Ne kadar manasızlığa gark ettiğim nefesim varsa, mühlet için fakirliğini anbean yaşıyor Kalbim ne söylüyor, ruhum heyhat diyor, şehadet için ne lazımsa umutlarım neden sızlıyor Tufan nedir bilirsin, yoksa merak etmezmisin Kalbin inşiraha olan meylini nasıl hissetmezsin, sonra niyetin suhuletinden aşk beklersin Çilenin vecdinde, sabrın ecirleşen her hecesinde rahmet vardır, kalbin gözüyle bakmayı diler O an ve zamanda akıl kalbin pervanesidir, sahibini zikreder ibret adına ne varsa nelere değer Saki su ikram eder, şimdi hanlar ne sahipsizler Sanki suskun kalp misali kederle iç içedirler, nerde kaldı bir bakıver bekleyen o ümitler Kefen bekler lal olmuş haliyle, kabir cezbediyor bak, aşka ram olmuş o kutlu gönüller nerede Kim zahit, kimler abit, nefes nefese kalan taraneler hangi meclisin beklentiler ve emellerinde Neden tarihini merak etmezsin haydi söyle İbret almak hangi aklın karı değil beyan et öyleyse, neden millet birlik ve dirlik içinde böyle Hizpler asla durmazlar elbette, hangi hesabın ellerinde tutsaktır kalpleri durma açıkça söyle Şehit olmak, şahitliği ruhun ve kalbin lahzasında okumak neden faziletin bir şiarıdır öyleyse Ana yüreği en naif hicrandır, laitliğe ramdır Kaygı ve tasa maksat ve vuslatın haricinde ve kadar hakikattır, aşk en ülvi bir cenahtır İlham ve feraset kul için bahtiyarlıktır, nefsi nefesler imtihana tabi olan mühlet-i sanattır Yar derken tutculuğu değil, kar derken harama etme meyil, niyet derken ecirde vuslat haktır Mustafa CİLASUN |