Yanmışım Zaten Erdem Gümüş'e
SENİ
Cahille bir olup dostun aldatma Menfaat uğruna , satarlar seni Hile ile girme tilki postuna Bozduğun kantarda tartarlar seni. Söyleyip kem sözü , incitme özü Amel defterine , yazarlar seni. Sahip çık eline, dilin beline Eğilmez boynundan asarlar seni. Söyleme sırrını eşin dostuna, Dostun da söyler kendi dostuna. Düşmanlar girmişler kuzu postuna, Saman gibi posta basarlar seni Aşık gümüş söyler sözün doğrusu Bir işe yarar mı kulun eğrisi Yorum size kaldı bundan gerisi Cehennem misali yakarlar seni Erdem Gümüş ************** Yanmışım Zaten Erdem Gümüş’e Ne fark eder,ağlamışım gülmüşüm. Ne fark eder, yaşamışım ölmüşüm. Yana yana küle dönüp sönmüşüm. Yanacağım kadar yanmışım,Erdem... Ağlasa gözlerim, göz yaşım akmaz, Deli gönül coşmuş,kimseyi takmaz, Cehennem ateşi,dost beni yakmaz, Yanacağım kadar yanmışım,Erdem... Acı duymam; çarmuhlara çaksınlar, Gelen geçen,İBRET için baksınlar, Benzin döküp,çatır çatır yaksınlar, Yanacağım kadar yanmışım,Erdem... Remzi der ki, gelsin dünya ordusu, Kalbimde pas bağlar, aşkın tortusu, Hiç yoktur içimde,mahşer kokusu, Yanacağım kadar yanmışım,Erdem... |
Dem mi aldın VEYSEL ‘den ,dostu arasın,
Sevdana baksalar, MADIMAK kadarsın,
Milletine ışık tutarken kendin yanarsın,
Söndüremez seni dağların karı Sıvaslı Remzi….
AKARSU gibi çağlayıp, deşersin yaramı,
Asla karıştırmazsın helal ile haramı,
Bilmem memleketin Şarkışlamı zara mı,
Yanarım kalemine aşık, Sıvaslı Remzi…
Erdem der ki; gönül gözümle görürüm seni,
Doğruluk ateşinle cayır cayır yakarsın beni,
Yürekler bir cem olursa , batmaz bu gemi,
Sazına da kurbanım ,sızına da, Sıvaslı Remzi…