Senden Sonra
Nasıl da gidiyordun,
Yavaş yavaş küçülüyordun, Sonunda bir nokta oldun, Ve şimdi de yoksun. Aslında giden falan da yoktu ki; Sen de gitmiyordun. Sen, sen değildin o an. Yüreğimi götüren meleğimdin. Ruhsuz, çaresiz gidişini seyrediyordum. Gözlerimden akan yaş değil; kandı. Keşke üzerindeki kazak olsaydım da, Götürseydin beni de gittiğin yere. Bu şiirimi ayrılığımızın birinci yıl dönümü gecesinde yazıyorum. Yıldızsız, aysız, yağmurlu bir gece. Sokaktan ne bir geçen var, Ne de, mahallede bir oturan. Yanlızlığa terk edilmiş yaşlı gibiyim. Bir arkadaşım anılarım, Bir de senin için yaşadığım uykusuz gecelerim. Artık seni de hatırlayamaz oldum. Bir fotoğrafın vardı kitaplarımın arasında, Onu da kaybettim; herşeyimi kaybettiğim gibi. Hatırlayabildiğim tek şey; Karlar üzerinde su gibi akıp giderken, Aynı anda dönüp, Birbirimize son defa bakışmamızdı. Ey gülüm! Sen üzerimdeki kara bulutları nasıl da dağıtmıştın? Şimdi gece herkese gece de; Ben günleeeerce uykusuzum. |