Üstümüze Yapışan Ölü Toprağı
Gene sabah olmuş bak, geceye inat
Güneş doğmuş gene inadına inat Biz hala yatalak, yatak yorgan içinde Kim ağlar öyleyse bizim bu halimize Kurumuş ağzım çöldeki toz misali Çatlamış dudaklarım toprak misali Buruk bir tat dilimde şarabın arta kalanı Nefesimdeyse cigaranın pis kokulu dumanı Kolum kanadım kırık oynatamıyorum Başım koca bir kütük kaldıramıyorum Madem mesaj var anlaşıldıysa mesele İnsan içine çıkamıyorum gördün mü yine //Akşam meyhanedeydim. Loş ışıklı gizli saklı bir köşede… Kimse yoktu masamda. İçki söyledim kendime, birde cin Kerim’e. Sessiz sesiz konuştum sadece kendisiyle…// Şerefe demedim, o yoktu bu gece Sormayın tamam, tatsızım işte Merhaba demek kime ve niye İnsanlık mı, hadi canım sende Hey sen Cam dibinde oturan Ben gibi deli, kendisiyle konuşan Hey sen Sönmüş izmaritle oyun oynayan Hey beriki Ulan bu hal ne cigaran duman duman Ağlıyorsun anladım halin pek yaman Hey sen köşedeki Ben zevkten içerim diyeni Ağzın bir karış Cebin çok mu şiş, ya da o mu geldi Yerin dibi yok göğün tavanı Gördüğün bulut değil sigara dumanı İçtiğin zıkkım olsun şarap veya rakı Nedir bu Mey yatağına yatmış gaflet uykusu Bahçe deği açık olan, helâ kapısı Duyduğun da gül değil bok kokusu Gene aklıma geldi küçücük oluşum Küçücük dünyada kaybolmuşluğum Lanet olası yurtlar burgu burunlu kurtlar Gri boyalı ranzalar ve soğuk dolaplar Nem kokan yastıklar Can sıkıcı gündüzler kasvetli mi kasvetli Soğuk mu soğuk geceler buz tutmuş gibi Üstümüzdeyse sevgi yoksulu yorganlar Ah çocukluğum Uçsuz bucaksız dünyada kaybolmuşluğum Susun biraz Lütfen sessiz olun, duymasınlar Kuş yüreklidir çocuklar n’olur ağlamasınlar Hey koca sıpa Hey deli dana Hey be canım oğul Hey narin çiçek Kınalı ceylan, sürmeli kuzu Hey Sultan teyze, Salim dayı, emmim oğlu Olmayanı meyde arayan Avuç açmış göktekine yalvaran Hey naçar arkadaş Gelinlik giyemeyen abla, okula gidemeyen kardaş Isım akrabam, konu komşum, sen eloğlu Tarladaki çiftçi, fabrikadaki işçi veya Köroğlu Yaz be oku biraz oku Sök zincirleri, kır kelepçeleri İşçi oğlu işçi, bey mi olur bey oğlu Yalancı oğlu yalancıdır böyle yazan bunu Hey sen Cam dibinde tek oturan Hey köşedeki Elinde kadeh tutan Hey be dilini yutmuş dertli oğlan Bak sabah oldu Güneş doğdu işte karanlık yok oldu Kalk artık At yorganı çal gitsin yere Ölü toprağı dökülsün cesetler üstüne Bundan böyle biz güleceğiz Onlar ağlayacak biz yerine… //Akşam olup güneş battığı vakit denizden çıkıp geliverirmiş gece. Sabah olup tan yerleri ağardığında da kaçıp gene denize gidermiş, saklandığı yere…// Tevfik Tekmen. 15/Ekim/2008 *Lüleburgaz* |