Düzenle"Var-Yok" Seramonisi
Zencirden boşanmış yok! aramakta bir yer,
Çıplak kalmaktan korkar, hangi beden yok giyer. Var içinde var gibi yok, yok içinde yok gibi var Her seferde karşımda, yoktan örülmüş duvar. Düştüm yokun peşine, var dilde vaveylalar, Çölde yolumu kesti sahte sahte leylalar. Yokluğa kapan kurdum leylaları yem ettim, Yoku-varı bıraktım sahibine mim mim ettim Âlemdeki her varlık O’na secde ediyor, Âdemdeki mim bile, O’na secde ediyor. Çöl ki önümde kumlar insan insan kaynamakta Kimi Hak diye yanar, kimi gülüp oynamakta Buldu çöl ortasında bulmaz olsun bir "yokçu" Uhûdda yay geriyor vurmak için bin okçu "Yaradan var!" diyorum, "Yok! doğa evren" diyor, Açlıktan olacak ki, kendi beynini yiyor. Nasıl aç kalır insan, bu rahmet sofrasında? Kalmış garip sanki bir ülfet sahrâsında. Diyor:"İnsanı dünyaya, maymunun soyu salmış." Dedim:" Sana maymunluk, evet maymundan kalmış." Yokçu neye sarılsa hemen herşey yok oluyor, Bağırıyor! İnliyor! "Bu yok da "Çok" oluyor. Seslendim âdemoğlu hâlin canım yakmakta, Şu göğsündeki kalbin senden bizâr atmakta. Neden böyle yaparsın, "Var" a "Yok" der durursun, Yok deryâsında yüzer, böyle sususz kurursun. Hem Allah vardır, birdir, şânı, kadri yücedir, O’na yok diyen, hâşâ! hâl i sonu nicedir Dön derim yanlışından, dayan sen "Var" a dayan, Kendi bir, yolu bir hep bırakmayan, "Bir" e dayan.... Ali Rıza Kaşıkcı 30 Ocak 2011 Pazar |