E F S A N E - İ M U A L L A
"Can
Varmış" Candan öte... Can olmuş. Can görmüş, geçirmiş; Düşe kalka.. Dönmüş dolaşmış Bakmış ki olmuyor. Toplanmış gelmiş yanına. Affına sığınmış Bakmadan hiç sağa sola. Bildiğin yüzün Bilemediğin sözüne İnanmış ve affına kalem etmiş. ... Görmedim ama tahminim şu ki; Elin gözün durmuş, beklersin. Şu ki; ben Beni affetmeni beklerim. Ancak Tahminim görememenden yanadır. Yine de ben bilirim. Sen görmesen de bilirsin. Görmesen de .. Elde edersin. Ben de derim ki; Zor da olsa. Affıma ses et. Yırtılsın sayfalar Adını yazmayan tüm satırlar, Tek tek yesin birbirlerini Sana gelene kadar. İşte orda yeniden başlayalım. Seni hatırlayınca Yaşamaya senin adından baş koyalım. Seni en son yazan satırı bulalım Ve kaybolalım. .. Bir gün uyandım. Saat dokuzbuçuk oldu. Hergün olduğu gibi. Gerçekte değer varmış O dokuzbuçukta onu öğrendim ben. Başka bir gün. Dokuzbuçuk oldu. O dokuzbuçukta önemi. Çok sonraki dokuzbuçukda ise; Nasibi öğrendim. Zamanlar geçti. Dokuzbuçuklar tek tek unutuldu. Tam kurtuldum şu saatlerden derken. Öğrendim ki Hergün dokuzbuçukta bi vapur kalkarmış. Hani dedim ya sana Köprüler uzak geliyor. O nedenden hergün benim şehrimden Senin şehrine bir vapur kalkarmış. Yolcu taşırmış kıtalararası. Korkak yolcular; üst katta. Alt katta; keder. Şehirlerarası tek yük; keder gelirmiş şehrine. Aslolan ise; Her kaderin bir kederi varmış. Her kederin kaderi ise yaşamaya mahkum olurmuş. . Bir’ ler varmış, bir’ ler yok olmuş. Can varmış, candan öte. Can olmuş. Can yazar yazar silermiş. Başa dönermiş. Hiç söz dinlemezmiş. Dinleyemezmiş. Can garipmiş. Gözleri görmez, kulakları işitmezmiş. Yalnız koku bilirmiş. Can varmış. Her daim büyürmüş, hiç küçülmezmiş. Can olmuş, can olgunmuş. Can’dan öte bir can varmış, Can’ım.. Susarmış. Susarmış. Affını beklermiş.. Ömrü uzunluğunda, Aklı derinliğinde Affının kabulünü bekler, Adalet’ini benimsermiş. Günlerden bir gün. Can durmuş. Kalemi de, kağıdı da, affı da sana emanet olmuş. |