Arsız Lisan
Gece günle dalaşır gözler göğe yapışır
Yol sonunda her canlı azrail’le tanışır Bahtına taht bulunmaz gidecek yeri olmaz Büyük küçük tanımaz ona sual sorulmaz Gül dalında narinken eller onu koparır Gence yaşlıya bakmaz kader çivi çaktırır Bin kez tövbe edersin yine günah işlersin Bin kez affedilsen de unutup diş bilersin Ektiğin buğday olsa sanma kâr olur sana Çiğnediğin haramsa dokunur tatlı cana Havaya suya bir bak ne de cömert görünür Yaradan istemezse onlar bile sürünür Sazın teli kopuksa ozan bakmaz yüzüne Başı eğik gezenin el inanmaz sözüne Dost deme hiç nefsine en büyük düşmanındır Düşersen bir gün yere zannetme o kaldırır Kendini dünya sanır günah işler her insan Kıyamet kopsa bile uslanmaz arsız lisan Başı sonu bellidir cehennem kör cücedir Hesap günü gelince kul kula işkencedir Nice şahlar devrildi toprak kilidi vurdu Giden hep dönse idi dünya nice olurdu Alem acı içinde kalem defter ağlıyor Ateş köze dönse de kül kendini dağlıyor Kainat dönmedolap başından yırtık çorap İstediğin kadar dik böğründeyse ızdırap Mutlu insan olsaydın uğraşmazdın derdinle Cenneti isteseydin savaşmazdın kendinle Nurcan Talay 07.02.2011 |
Yol sonunda her canlı azrail’le tanışır
Bahtına taht bulunmaz gidecek yeri olmaz
Büyük küçük tanımaz ona sual sorulmaz
Gül dalında narinken eller onu koparır
Gence yaşlıya bakmaz kader çivi çaktırır
yüreyine saglık kutluyorum