Sılaya yolculukGüneşli bir günde, bindim trene, Rayları sallarken, baktım trenden, İnsanlar el sallar, yola gidene, Yolculuk başladı Haydar paşadan. Demir ray sallandı siren sesinden, Ağlayan çoğaldı, koşup gelenden, Şimşekler çakarken raylar üstünde, Bir tren hızlandı, kalktı yerinden. Bir vatan hasreti, sardı içimi, Bir baktım ağlarım tuttum kendimi, Ve tren ovada, hızlandı birden, Ben güzel sılama verdim sevgimi. Uzandı sılada, bitmez ovalar, Kıvılcım çıkardı, demirden raylar, Bir baktım uzakta birden göründü, Bir sarı bir yeşil, nice ovalar. Havası toprağı, mis gibi koktu, Beller var dağlar var, yolu yokuştu, Çok yerde moladan, durunca tren, Şehrinde köyünde, hasret buluştu. Düzünde dağında, yeşil topraklar, Hem akar hem ağlar, gördüm ırmaklar, Bir baktım trenden, güneş batarken, Boy vermiş dizilmiş, söğüt ağaçlar. Ekin var her yerde, tırpanlar elde, Boy vermiş buğdaylar, yatardır yelde, Dağlardan geçerken, bir de baktım ki, Bulut var karlar var, şu çamlı belde. Nihayet göründü, karsın ovası, Bir nefes çektim de orman havası, Can buldum çekince, temiz havadan, Bir adam güzeldir, dedi burası. Vatanın her yeri, bir başka güzel, Görürsün gidersen, ellerde bir bel, Vururlar toprağa, pancar tütünde, İş tutar insanlar, hele gez de gel. |