AĞLAYAN İSTANBUL
AĞLAYAN İSTANBUL
Hüsran oldu, içimde sana olan gözyaşlarım, Neden ağlıyorsun neden ey görkemli İstanbul. Anlat bana derdini sana derman olayım Huzuru, mutluluğu inan sende bulayım. Gözyaşların yaralıyor yürekleri ta derinden Sana zulmedenler anlamaz ki halinden Sana layık olamadık ondan mı ağlıyorsun Yüreklerde yeşeren gülleri dağlıyorsun Atamıza söz vermiştir sözümüz vardı bizim Canına kan vermeye özümüz vardı bizim Her tarafın İstanbul alev alev yanıyor Sana yanlış yapanlar ciğerinden kanıyor. Buldum seni yürekte buldum seni İstanbul Sana yapılan duayı Allah etmez mi kabul. Ağlama ne olursun Ağlama ey İstanbul Rabbim senin bu kulun günahkar, aciz kul. Sokakların Caddelerin sanki olmuş tarumar Allah’ım ne olursun etme bize ah u zar Fatihin evladısın yetim bıraktı gitti seni İstanbul hiçbir zaman unutmadın Fatihini Kararan bulutların güneşisin sen dünyamın Ağlama İstanbul dayanır mı bu can Hakkın helal et haksızlık yaptık sana Fatihler bu canını feda etti vatana Son nefeste İstanbul Son nefeste inen nur Senin güzel isminle vatanın duyduğu nur. Canımın cananısın Rabbim Seni korusun Ağlama İstanbulum ağlama ne olursun. Baş Kentisin Sen Dünyanın Dünyada ayrı Duygularda ayrı bir yerin var senin İstanbul.... Dünyanın başkentisin Sevdalıların şehrisin Adın gibi büyüktür büyüklüğün Medeniyetler mimarısın Önemli bir megapolistir ismin Dünyanın başkentisin sen Yaşamak seninle güzelleşir Dostların seninle katmerleşir Sen Asya’nın öz evladı Avrupa’nın kalbisin sen İstanbul’da hayat başkadır. Başkadır burada güllerin kokusu Başkadır burada mecnunların tutkusu İstanbul’dur. Bütün dinlere can beden Eyüp Sultan’da olur dualar dembedem Camilerin sarayların hamamların Tarihtir tarihimize Boğazların basmış Ana gibi bağrına seni Gök mavi Denizlerin mavi Masmavidir senin rengin Dalgaların bulutlarla kucaklaşır. Mevsimler seninle güzelleşir. Ayasofya başka, Topkapı başka İstanbul sen Bambaşkasın Sen zenginlerin fukaranın şehri Garibanın çaresizin gönül yurdusun Fatih isminle güzelleşti Adını duyurdu dünyalara Resulün göz yaşında, dilindeydi adın Dünyanın başkentisin sen Ne derindir sana olan sevgim Senden uzak kalırsam Dinmiyor hiç hasretim Konstantin’e mezar oldu adın Asırların göz yaşıyla doldu denizin Seni yazmak o kadar zor olsa gerek Yolunda can veririm ALLAH için bilerek Dünyanın başkentisin sen Dadaşlar gibi duruşun var Merkezindesin dünyanın Bizans’a Osmanlıya başkent oldun yıllarca, Yedi tepenin üzerindedir adın Korkuttun dünyayı isminle Yüceltin tarihimize Zalimleri secde ettirdin ALLAH’A Seni yazmaya kalem mi dayanır. Seni anlatmaya dilim mi varır İstanbulsun sen İstanbul, Sen gönül yurdusun dünyanın Vatanımın Öz yurdusun sen Dünyanın başkenti sin sen. Serap Gibisin Serap gibisin benim için serap gibisin Bakışların derinden yaraladı yüreğimi varlığınla yok oldum her gün Bir fidan misali büyüdün içerimde Aşılmayacak engel oldun bana Senin visalin asla olmayacak Anlayamayacaksın beni Çöldeki hayalı su gibisin gölgen vurdu yüzüme dokunu verdin sanki tenime Tutu verdin ellerimi bırakma ne olur Sen sevgimde serap Gecemde hayali ışık gibisin ALLAH verdi yüreğime senin sevgini Saklayamam artık inan kendimi dert koleksiyonum vardı sakladığım Son ki derdimde sen oldun artık sen oldun gelmeyen gecenin sabahı Sen oldun içimdeki sevginin günahı Bilmem kaçıncı bahardı bu hep son baharda geçti ömrüm İlk baharım oldun acılarımın dalga misali gibi vur yüreğime anlat bana derdini Saklayamam artık sana olan SEVGİMİ Senin visalin asla olmayacak Ateşle oynuyor ellerim Su su ver ne olur dillerim Leylasız mecnun gibi derbederim Çöldeki kum misali yanıyor şu yüreğim Neden tanımadan Bağlandım ki sana delilik buymuş ki meğer ÖYLE BİR SEVGİ Kİ ölmeye değer Geda-i kalbim inan seninle İnan seninle tüm hayallerim Serap gibisin Serap gibisin acılarımın encamına Umut ol ne olur Sevenlerin sancısına Sensiz kalmak zor olsa gerek Pervasızca oldu sana yazdıklarım saçma sapan değimli anlattıklarım Serap gibisin benim için Serap gibisin Vaha misali oldu kalbim İçimdeki sevgimle gideceğim dünyadan Sevginle ölmek istiyor kalbim Kim çıkarsa çıksın artık şanssıma Şanslardaki umut gibisin İnan ki sevdiğim Bana sen serap gibisin Bulacak Yokluğun sancısı vardı içimde. Acıyla uyudu gözleri, Ayrılık hasreti komente vurdu içimde. Bilmem hatayı nerede yaptım. Yanlış yola saptı saptı dizlerim Çıkmazlardayım artık Ananın çektiği sancılardayım. Özlemim var sana Sevgim var. Bitmek bilmeyen özlem bu. Canlarıma kavuşma mutluluğundayken. Hüsrana kapıldığı yüreğim. Allah’a aşkıyla yansın yüreğim Bir gülün solması gibi Çabuk ol soldu düşlerim Dayanmak zor olsa acılara Dargınım artık tüm sancılara Aldığım haber benı kötü yaraladı. Mutluluğumu bir anda karaladı Allah yanında olsun Sağlıklı olsun şifa bulan Tüm hastalar Seni çok seviyor Sevgi içinde kalacak Umarım Allahım de Acılar son bulacak Kovandaki Dünyam Dünya dönüyor hiç durmadan Kovandaki dünyamdır benim dünyam Mutluluk kardeşlik Dünyasıdır. Özlemim vardır insanlara Bal yapmak için Bedenim küçüktür benim Emeğim büyüktür benim Kovan bir fabrikadır sanki Bal üretir Hiç durmadan Teknoloji vardır Üretim vardır kovan içerisinde. Düşmanlık yoktur bizde. Kin yoktur kavga yoktur Desen dokuruz çerçeveye Bal dokuruz Tatlılık dokuruz Baharı özlemle bekleriz Tüm çiçeklerden bal getiririz Başka Dünyalara Arı gibiyiz biz arı gibi yorulma bilmeyiz Emeğin bedeli yoktur bizim Ücret almayız Köstek olmayız güzelim insanlara Kraliçe arıdır kovanın anası Anaçtır O. Bozbekardır o kovan içinde Hepimiz ona Hizmet ederiz Canımız Gibi bakarız Anamıza Kovandaki dünyamdır benim dünyam Mutluluk ve kardeşlik Dünyasıdır Bal gibi bal yaparız biz Kuvvet veririz Şifa dağıtırız tüm hastalara Sütüm dermandır, dertli insanlara Ne olur emeğimi kirletmeyin Beni katmayın kirli emellerinize İncitmeyin bedenimi ne olur Kızdırmayın beni Kızarsam gözünüzü şişiririm istemeden O kadar kuvvetliyimdir Bal yapmaktır sanatım Biz işciyiz hamal gibi çalışırız Yorulma bilmeyiz Kimseyi üzmeyiz Kovandaki dünyamdır benim dünyam. Mutluluk ve kardeşlik Dünyasıdır Yaşam dünyasıdır bu Bambaşka DÜNYA! ! ! |