CANA-EY SEVGİLİBana bir buket çiçek gönderen yâr, Ömrün boyunca olasın berhudar. (Bana bir demet çiçek gönderen sevgili, Yaşamın süresince hep iyi günler gör.) Buketinde mis aşkını içtim de, Dindi tüm elemim oldum bahtiyar. (Çiçek demetinde güzel kokunu teneffüs etim de, Yok oldu gitti olanca acım, açıldı talihim.) Yandı ani derunum endamına, Kaldım sevda elinden pek çarnaçar. (Gönlüm aniden boy bosuna hayran kaldı, O bakımdan sevginin yüzünden çaresiz kaldım.) Ben çok dilber gördüm ey cihan-ara, Amma hiçbiri olmadı dil-şikâr. (Ey dünyayı süsleyen, ben çok güzel gördüm, Amma hiç biri gönül avlayan olmadı senin gibi.) Ey buketine yandığım dil-aviz, Olma başkasına ne eş ne de yâr. (Ey çiçek demetine yandığım gönlü asılı tutan güzel, Sakın ha sakın başkasına olma ne eş ne de sevgili.) Öyle meftunun inan cânâ sana, Görmez gözlerim senden özge bir yâr. (Öyle tutkunum ki sana güven ey sevgili! Gözlerim senden başka hiçbir sevgiliyi görmez.) Benden özgesine hiç verme tâviz, Bir ben olayım sana gönül açar. (Benden başkasına sakın bir hoşgörü gösterme, Ben olayım senin gönlünün her türlü anahtarı.) Sende buldum aşkı, sevdayı ömrü, Gel ol cânâ! CEMİLE ebedi yâr. (Sende buldum ben aşkı, sevgiyi, yaşam sevincini, Ey sevgili gel CEMİL’E sonsuza kadar eş ol!) KÜÇÜK OZAN(CML DMR)-1989 ANILARDAKİ RESİMLERE’den. BERHUDÂR OLMAK: İyi günler görmek.. BAHTİYAR: Talihi açık. DERUN : : İç. ENDÂM: Boy bos. ÇÂRNÂÇÂR: İster istemez, çaresiz. DİL-BER: Gönül alan, alımlı. CİHAN-ARA: Cihanı süsleyen, cihana süs veren. DİL-ŞİKÂR: Gönülleri avlayan, kalpleri cezbeden. DİL-AVİZ: Gönlü asılı tutan. MEFTUN: Tutkun, vurgun. CÂNÂ : Ey sevgili. TAVİZ :: : Bazı isteklerden vazgeçme. |