ISLAK ŞİİRIslanmadan yaşamak kolay değil hayatı, Bir yürek taşıyorsan akıtırsın gözyaşı, Ya da bir yağmur düşer, Pencerende tıkırdar, Ev halkı neşelenir, çoluk çocuk fıkırdar. Dönüyorsa mutfakta üç beş kuruşluk bir çark Ocağında ki yemek önce bir güzel kaynar, Kıvamına gelince kapatmazsan altını, Evini basar sular. Köşe başında yoksul, Bir dilim ekmek arar, Hava birden kapanır, Yağmur yağar, ya da kar. Islanmaktır kaderi, Sığınır bir kuytuya, Sonra titreme tutar, yağmuru duya duya. Bir soba hayal eder, kapılır bir coşkuya, Bulamazsa çareyi dalar sonsuz uykuya. Çıkarsan meydanlara, Hakkını aramaya, Bir kaç türlü ıslanıp dönersin tulumbaya, Ya yediğin bir jopla, Yıldızı saya saya, Ya da renkli bir boya, Tanınman için güya, Bunla bitmez ızdırap, Sırada panzerler var, Yersin biber gazını, duymazlar avazını, Gözünden akar yaşlar, Dönmeye başlar başlar, Bir de tazzikli suyla, sloganlar yavaşlar. Aldın mı maaşını ödemezsen borcunu, Hele bir de iplerin kaçırırsan ucunu, Haline acımazlar Kapıya icra dayar, Dünya’yı ederler dar, Tam takırsa ceplerin, Burda da ıslanma var, Hakkını alamayan, tükürüklerle boğar. Bir de aşklar ıslatır, Yüreği tıngırdatır, Sırılsıklam aşıksan, Allah yardımcın olsun, Karşılıksız seversen, Aşkından kudurursun, Vaz geçersin dünyadan, Islanmak şöyle dursun. Unuttuğum bir şey var, Ön adlar ve soyadlar, Yasa da maddesi var, Borçlar Kanunu on dört Bizi yükümlü kılar, Nerde ıslak imzalar? Kolay mı kurulanmak? Hele hiç ıslanmamak, Sıra gelir vedaya, el sallarken dünyaya, Teneşiri görmeden, sokarlar seni suya, Dünyanın pisliğini bir de imam yıkıya, Tertemizdir bedenin, Hali bu göç edenin, Yıllar yılı ıslanıp, ıslak çekip gidersin Çok şükürkü dünyaya temiz veda edersin. |