Kara SevdamAğlamak istiyorum, Başımı yaslayacağım bir omuz, Şefkatle bakan bir çift mühür göz, Avuncum olacak bir söz arıyorum; Ağlamak istiyorum, Utanıyorum. Ağlamak yasak bana gül bebem, Anlayan olmadıkta Neye yarar sızlanmak, Uzaklarda kalan bir kara sevda, Bir mavi bakış, Kim bilir, Belki ulaşır bu yakarış. Ağlamaya hakkı olmayanlar var ya, Biri benim, Anlıyorsun, Çünkü öteki sensin; Açıyorum kalp kapakçıklarımı, Büzüşmüş ağlıyorsun, Kara perçemin dökük gerdanında, Hıçkırıyorsun. Gözyaşların değiyor dudaklarıma, Yanaklarından sızarken, Yok, çarem kara sevdam, Mühür gözlüm, Güzel yüzlüm. Keşke tutmayaydım sıcacık ellerini, Değmeyeydim kadife tenine, O yaz gecesinde gelmeyeydin gülüm, Görmeyeydim, Sarmayaydım. Dökmeyeydin kalbindeki kızıl ateş tanelerini, Açmayaydın gönlünü, Yarenim demeyeydin, Gitmeyeydin bırakıp, Beni meftun etmeyeydin. Hangi dem olur gayrı senin kadar huzurlu, Hangi gün doğar güneş? Tan kızıl, gurup kara, Ağlaşır durur işte İki garip fukara. Belki sur üflenince, Mahşer kurulduğu gün, Acırda bize Mevla, Verir cennette ödün. Başka ödül istemem, Bir tek sen hazan gülüm, Cehennemde olsam da, Sen olursun ödülüm. 01.Şubat.2011 14.55 |