Sırrı yok, gurbet.....
Bir kapı açılır, ömrün en garip yolu üstüne.
Gurbet ufkuna adımlar atılır, yolculuk başlar. Gitse de adımlar bir şey çeker insanı geriye. Ağlar gözler, döner çaresizce başlar. El sallayanlar yavaş yavaş küçülür geride Koybolur buğulu gözlerde bakışlar. Kim bilir ki son durak gurbetin neresinde? Gece olunca kıvrandırır insanı sancılar. Köz olur, özü , insanın can içinde. Yankılanır, karşılığı olmayan yakarışlar. Ne kalmıştır yanılgılardan öte elinde. Hücum eder, son darbeyi vurur pişmanlıklar. Gurbettir sırrı yok, sıkılır yürek ten kafesinde. Anlamsızlaşır, bir anda en derin anılar. Körelir duygular, donar sıcaklık el memleketinde. Ah gurbet! geride kalanlar bir yana, seni yaşayanlar anlar. |
Gurbet hep acıdır muhakkak. Tatlısı olmaz ya, dayanmak gücü de amaca göre değişir bence. Neden gidilmiştir gurbete? İşte buradaki öznedir önemli olan. Değiyorsa eğer, dayanır can çaresiz. Bir de memleketinde olup da gurbeti yaşayanlar var. İnanın o daha da zor.
Tebriklerim gönülden.